AŞK KAVUŞMAMAKTIR
Çok yazık bana, biliyorum
Ama yine de görüşebilme ihtimali bile kalmamış bir aşkı yaşatıyorum diye acımayın bana ağlayışlarıma kahkahalarınızı katın kaskatı düştüysem yollarınzın en çekilmez yerine bir tekme de siz vurun, acımayın tüm acılarım benim sevda yüklü yani biraz da, aslında en çokta yaşama sebebim bu... bitirmeyin o kadını unutamamanın şehirlerindeki sürgününümü... yeni değil bu yaşadıklarım bilenler biler sabah alacasıydı, ayrıldık ben daha önce hiç böyle ağlamamıştım hiçbir zaman kalbim böyle kanamamıştı Onüç bahardır hüzünlü yolculuklarda aklımı yitiriyorum Onüç bahardır içimde açmaz çiçekler Ölümü erteleyen bir derviş gibi eşsiz mutsuzluğumu şehir şehir sürüklüyorum Uzak bir gurbette Yeniden sevmeye gücü kalmamış Son gençliğimi kandırıyorum... Ben yolculuk türküleri bilirdim eskiden insanın içini yollara döktüğü türküler Ben nerden geliyorum hangi dört duvar yalnızlığından hayatın kanayan hangi bodrum katından? Yenik sevdalar taşıyorum kasaba sabahlarınıza Ben hasret türküleri bilirdim eskiden Geceye vura vura sabaha bir sevdayı taşıyan türküler... Düş kuyusuna düşmüşüm Sevinç örseliyor sessizlik Bilirim şüpheli huzurlar kötüye işaret Ne kadar geç kaldım aşka Tüm kavuşmalar eğreti... Kayıp bir liseliyim fotoğraflarda yakışıklı Hatıra defterlerinde adı saklı bir kısa mesajla her doğum gününde yeniden doğardı... bu sabah uyandım 17 yaşındayım birkaç masum sevişme dışında günahım yok sonlimana kadınların henüz beyaz şarap içmediği limana kağıttan gemilerle vardım ben kıdemli yalnızlıklar getirdim dönüşlerimde bıktım sesimden ellerimden... Tadı kalmadı yalnızlığın ve aşksızlığın Yeni mutsuzluklar ertesi boşlukta kalırım son gençliğime kötülükler ederim şifasız romantizmam harflere boğar beni Artık sevilmeye geç kalmış bir kalp kanatılır Ve öğrenirim aşk kavuşmamaktır... |