Merhamet
Şimdi şiirin başlığına bakıp
hüzün şiiri beklemeyin benden Bir anlık şaşkınlık uğruna süprizleri ben yaparım Hediye almaktan çok vermekten yanayım Kesinlik yok ama yine de bir tabak yaprak sarmasına kanarım Değil sorun bir iki yudum ucuz şarap denize karşı içilen sigaramız Sorun yargılarınız Ben şeffahım da siz anlatabilir miydiniz eğrilerinizi Ben yangından kendimle birlikte ilk hatalarımı kurtarıyorum Şiir nasılsa yazılır ama hayat dersi nerde satılır? İnsan değiştikçe gerçekleri de değişir mi? Kaç kere ömrümün odalarını topladım Kaç kere kovdum eski beni ’Ne olursan ol yine gel’ dediler Gittim sonra yeni ben’e alışamadım Gün oldu hayata yakışmadım Gün oldu dünyaya sığamadım Aklımla kalbim arasında çok çıldırdım Sırat köprsünde de sürer kendimle savaşım Kutsanmış günler delisiydim Aşklardan düşüp düğünlere gittim Oyun havaları ve masa altı votkalar Ben gülerek anlattım ama doğuştan kasvetli insanlar Her şiirimi gerçek sandılar İmgelerim ağladı, kurgularım kırılgan yerlerde Biraz şairliğimden utandım Hadi ama, yine de merhamet edin sözcüklerime Değişmiyor insan, uğraşmayın Hep mecburi istikamet koşmayın Yollar da bitiyor Cape Finisterre’den denize düştüm Ölünce ruhum 21 gram mı yoksa delik deşik mi bir bakar mısınız? Evet ölüm de hayata dair Düşünüyorum ara sıra Ölüm ilgi ilgi bir gelecek aklımda Baba, ölü yıkayıcım huylandığım yerlerime dokunmasın Hayallerimi de yanıma gömün, sahipsiz kalmasın Şarkılarıma da merhamet edin Yine de ciddi bir şeyler olmalı adı m e r h a m e t olan bir şiirin içinde Sokak kedilerine bir kap su verin susuzluktan dilleri kuru, renkleri soluk, kir içindeler Köpekler hep aç onlara merhamet edin Çiceklere, ağaçlara, sulara Düyamıza merhamet edin Evsizlere, yaşlılara, çocuklara ve engelli insanlara Beni geçin hadi şu sevişenlere merhamet edin... |