AZZE WE CELLE
I
buhur yakma zamanı geçmişti yıkık kentin tapınaklarında biraz ürkek, biraz sancılı kırılgan günahların şahidiydi yakılmış mülteci sığınakları ağıtlara karışmış hıçkırıklarını duyardık yedi tepeli kentin yedi girişinden kaç bin yıllık sevdaları aralamıştı cenk meydanlarındaki haykırışlar nice tütsüler yakıldı kanlarıyla gömülü canlar üzerine karanfillerle yıkandı kelebek ömürlü sevda yolları gül suları döküldü solan çiçekler üzerine ne kefenler biçildi yedi kat ölümlü sevdalara ……….Ahh bir bilsen… kan ağlasamda ben gömeceksin aynalardaki kırışmış yüzümü ve yere düşüreceksin yedi veren güllerimi …………..biliyorum.. II yedi veren başaklar gibi kabirlerinden fışkıracak aşkın soğuk nefesi ellerindeki gelincik çiçekleriyle ve sonra en derinlere gömeceksin helvasını dağıttığın sevdalarını düşeceksin yollara bir oraya koşturacaksın bir buraya giydirecekler sana da bir beyaz deli gömleği sesleneceksin ötelere ve bir şarkı mırıldanacak dillerde ……..aşk öldü, aşk öldü…… ağıtlar yakılacak ölen aşklar üzerine ve suretler değişecek vuslatın besmelesinde as(i)l olan tekrar büyüyecek topraktan kevser tadındaki bal şerbetlerini heybelerinde taşıyacak mavi melekler asa’lar çekilecek kınlarından firavunlaın isyanları gömülecek mirac’ın kutsallıklarında ve kızıl nemrutlar devrilecek tutsak şehrin göbeklerinde asr’a zamana ve aşka yeminlerini adayacak yitik sevdalı yetimler volkan olacak tüm sihirli sözler ve şairler şiirlerini sunacaklar en asi en hoyratça sözleriyle saf saf dizilecek en çocuksu gülüşleriyle gelinler en güzel kurbanlarını sunacaklar Habilin İbrahim yürekli çocukları ----------ve secde edecek ……… cümle alem -----------azze we celle…….. H.Ali Aydın 04.08.2008 |
kanlarıyla gömülü canlar üzerine
karanfillerle yıkandı
kelebek ömürlü sevda yolları
çok güçlü bir kalem....mükemmeldi şiir....yüreğinize sağlık...