Bir Muştu Masalı
bir ayrılık türküsü söylenir
dudak kıpırdamalarının ardında çilekeş özlemler yorgun düşer zihnin ulaşılmaz girdabında hüzünler alır başını gider uzun yol sevdalı keşişler gibi beyazlar ülkesinde yeri yok köstebek yuvalarına saklanmış korkuların secdeler topraksızsa eğer sıradanlaşan duaların hayrı olmaz acılar kaybolmuşsa haykırışlarda sevdaların tadı kalmaz bir yalancı mecnun hikayeleri dolaşırsa leylası olmayan kalemlerde aşkın rengi gri Gel tenimle Gör halimi… hal’e körleşmiş sevgili…. hangi mahalden geçsem boynum eğik alın çizgilerim beni ihbar ediyor taşlanıyor asi bedenim Biliyorum beyaz hikayelerde hükmüm yok sapan taşlarında gizlenmiş isyanlarım panzerlerin mecali kalmamış körpe çocuklar yüklenmiş yitik sevdaları coğrafyalar dolaşıyor, zaferleriyle… ölümü gözlerinden öpen Ashap kokulu Peygamber Çiçekleri ----bir muştu oldu…..alemi ervah ta ay yüzlü yusufları çağırın güneşi toplasınlar benim için eyy Filistin çiçekleri ekin sevda tohumlarını, kutsal kentin girişlerine isyanlarınız başaklansın, kahpe namlu uçlarında aminler kıyama dursun toprağı öpen kanlarınızda H.Ali Aydın 07.08.2008 |
Muştunu istesin Yusuflar...O alemden bu aleme güeş doğacak.
Saygılarımla