Karanlığa kurşun sıkabilir misin
Karanlığa kurşun sıkabilir misin
I oy yıldızları gözlerimde eriten karanlık söndürebilir misin kalbimin güneşini yıkabilir misin iki göz odalı şehrimin duvarlarını umudumu yırtabilir misin ortasından sökebilir misin nurumu meftunumdan yokedebilir misin aşkımın mahrem hududunu hadi hadi düş yakamdan ateşi ve siliüeti aşkı ve hüznü nasıl cem ediyorsan gecelerin göğsüne baharı ve toprağı güneşi ve ayı ve doğumu ve ölümü ve yalnızlığımızı bize bırakarak git yürekten çıkmayan köz gibi kör göze kurşun gibi aynalara yüzünü dökerek git git ey karanlık git II şizofren aşkımın mevsimsiz baharında veballer yüklemiştin boynuma kaç gece uykularımdan uyandırdı sözlerin ve kaç yıl geçti üzerinden yalnızlığımın ve kaç kez dokundu karanlık gözlerime biliyor musun sen çok uzaklardayken ben sahipsizdim metruk bir evin yıkık duvarları arasında yetim hayallerimle avunup seni sayıklıyordum karanlık odalarda ben çığlıklarımı susturdukça yalnızlığıma inat kalabalıklara karışıyordu sağır sessizlik ve bakakalıyordum karanlığın ardından gölgeler sesleniyordu adımlarının arkasından tıpkı bir serçe çığlığı gibi acıtıyordu her yanımı yalnızlık bir ceylan titremesiyle saklanırken korkularımdan göğsümü çatlatıyordu kirpiklerimdeki kurşuni yaşlar eriyip tükeniyordu sana dair düşlerim pişmanlıkları yükleniyordu aynalara kazıdığım siliüetin oysa ben avuçlarından kanmak isterdim yaşamı ve dokunmak isterdim saçlarından yıldızlara en çokta yalnız kaldığım karanlıkta tükenirdi arzularım ve ben yüzyüze savaşırken hiçliğime en çokta sırtımdan vurulduğuma yanarım vebalimle beraber düşerken toprağa biliyorum bir melek gelecek öpecek düşlerimden ve diyecek ki korkma ey şair sen gireken toprağa karanlık gelecek kör bir kurşunla aşkı sırtından vuracak ve aşkta karanlık bir günde ölecek H.Ali Aydın 07.03.2009 |
söndürebilir misin kalbimin güneşini
yıkabilir misin iki göz odalı şehrimin duvarlarını
umudumu yırtabilir misin ortasından
insan dair güzel anlatım
Umudun sürmesi dileğiyle
Sağlıcakla kalınız