YALNIZLAR ÜLKESİNİN KRALI
Yamaç paraşütünden yere çakılmış gibiyim,
Üzerime devrilmiş gibi o koca dağlar, Bastığım yer kaynamış denizler sanki Gök tüm ihtişamıyla ikiye ayrılmış, Sofra gibi dürülmüş Güneş, Ay yalnızlıktan yorulmuş, Mevsimler uyuya kalmış, Geceler göz yaşı dökerken, Bir şaheser gündüzler, Zorlanmış doğumda kadın, Yağmalanmış dünyayı sayıklarken çocuk, Yana düştü ellerim gözlüğüm paramparça, Yıldızlar altında yeminim vardı Allah’a, Bu can bu bedende durdukça, Aldığım tüm nefes senin adına, Mil sokulsa gözlerime, Atış poligonu olsa alnım, Mücadelem var oldukça çıkmasın nefesim, Gelen geçsin giden gelsin sabırdır isteğim, Yalnızlar ülkesinin tek kıralı ben miyim, Yurda dadanmışsa fareler, Ambarda delinmiş çuvallar bekler, Fillerle çıktım yola, İnsanoğluna çoktan ettim veda, Sorarsa Timur Vallahi filler lazım bizim köye, Billahi çok memnun herkes halinden, Öyle memnunlar ki uyuyamıyorlar zevkten, Bela isterseniz kuşatılırsınız her yerden, Böyle saça böyle tarak boşa dememiş diyen, Böcek olunca sen filler tepeler geçer üzerinden, Düşerken aldığım yaraların acısı sürerken, Acılar memleketinde acı dolu testiye girmişim ben, Oy Havar! yangınlar içindeyim, Her yanım kan revan, Üstüme gelme zaman, Kahrımdan kıvılcımlar çıkar beynimden, Aniden bir kuş olup uçarsa bu can, Çok yakın o zaman, Ne gecesi belli ne gündüzü, Sen sen ol idrak et bunları, Adli İlahi yakalarsa seni, Olmayacak dönüşün hem vallahi hem billahi, Nedir bu fesat kuşattı yeryüzünü ifsat selleri; Akşamdan evvel diril karşıla şafağı sevinçli, Bakarsın o zaman Güneş yeniden açılır, Saçar evrene tüm güzelliklerini; Erol KEKEÇ/22.03.2021/21.38 |