BEKLERKEN YARINLARI...Unutulmuş yeminler saklı hazan durağında Ket vurulan her sevinç ve umut Yokluğun nazarında göğe atılan kulaç gibi Parantezlere yığılmış hayatlar Bir de meddücezri yalnızlığın Ne sitem yokuşu Ne hüzün koğuşu Revnak bir gölgede asılı illa ki mevsimin kaderi. Hulasası enginliğin Şatafatlı hayaller de çalındı sonunda Rengini azat edemeyen gecenin soluk teni İşte fermanlar kat çıkarken İlahi Aşkın yolunda. Resimler kayıp ve yırtık Solgun göğün yaprakları dökük Azat edilesi ruhun kölesi illa ki Mevsimsiz bir aşka kanat açan Sevdalı ilham perisi. Latif rüzgâr her açmazın ihaneti En çok da insan olmanın metaneti İzdiham nedeni aşk ve özlem Hele ki insan çoktan geçmişken kendinden. Huzura biat dualar ve nicesi Kayıp olan mutluluğun sönmüş nefesi İlahi bir rüzgârsa aşk Yerle yeksan edilmiş umut ve de hayat Keşke saklı olsaydı elimde sihirli değnek Hani olur da konardım aşkın yüreğine Görünmezliğimi sunardım bilinmeze Aşıp da engelleri çıkardım en tepeye. En çok da sonlandırırdım içimdeki üzgün makamı Serpilen her düşte ve hayalde Gerçek kılardım içimden geçenleri. Düşlerin çengelinde takılı bir kıvılcım Rengi beyaz ve masum rüzgârın Her kanat açtığında insan yarınına Eli kolu bağlı çaresiz kuşun yürek sesi Mealidir her çırpınış Arşı alaya değin çıkar sesi de Konamadığı illa ki mutluluğun kendisi Kendi olmaksa insanın en büyük külfeti Lakin aynı kalmak ve sevmek fıtratında gizli. Sökün eden yeni gün Rengi değişiktir hem duyguların hem güllerin Bağdaş kurulası bir aşksa Mecazi gölgesinde yalnızlığın Kol kanat geren sadece Rabbi En çok duyumsayanın varlığında Saklı tek leke olsa bile ayak izi Alnında yaşanır da yaşanır yazgının dediği. Denmedik ne mi kaldı? Derlediğimiz neydi de dertlendiğimize Tek tanık Allah’tı. Bir ayraç adeta yazılan her şiir Muhtaç olduğumuz huzurdan başka ne ki? Gölge eden elem Hazandan damlayan her acı Kardığımız kadar göğü ve yıldızları Ah, bir de yerin dibine girmez mi insan? Ne zamanki feragat etsi sırrından yasından. Ölümcül bir akis Hüzne biat ne şiir ne de geride kalan tek iz Hurafeler uçuşan Yanık yüreğin ucunda saklı yazılmamış ferman. Bir renkse ilham Aşksa pervasızca yüreğe tırmanan Ne sandık dolusu kelam Ne de havada asılı selam Elbet vardır karşılığı hüzün yüklü günlerin Dinginse ruh ne ala. Aşka biat yanan bir ateşse Düşmedi gitti yakamızdan hasret Bil mukabele demenin verdiği eziyet Acılar durağında hazır ol’da beklerken yarınları. |