YEMİN BİLLAH DÜŞTÜM YOLA SEVGİ DİYEDağılmış renklerden ağıtlar yaktım Hüzün kepçesinde düşendi payıma Yaftalanmış her gece her hece Aşkın makûs yankısında saklıydı bekası Görmeden gömdüğüm düşün de nakaratı. Hüzün bahçemde saklıydı dünde kalan neşem Aşkın da hizaya getirdiği dehlizde Saklandığıma binaen Bir şiire düşkün mizacım elbet indirdiğim yelkenlerim Kuşların kanatlarında yasım Yalnızlığın hicabında dolu dolu gözyaşım. Bir menkıbe ise derlediklerim İçimden taşan Nisan tasım Renklerin muadili iken siyah Yaşanmışlıkların da nakaratı Kanlı isin Karlı göğün Karşı yakası şehrin Nasıl da şendi öncesinde sesim. Yemin Billah düştüm yola sevgi diye Düştüm gözlerinden insanların bilmeden neden Rengim pembeydi ve beyaz öncesinde madem Hep mi siyah giyindiğim? Hep mi kaçtığım insanlardan Yana yakıla yaşadığım ezelden Gölgemden bile ayrı düşmüşken. Sancılı göğün sanrılı yaşı Makamın kayıp nakaratında saklı Mükâfatım Ederi yok ki tüm olup bitenin Bir hazan bahçesinde yaşamanın da lehçesi işte. Gönül bahçemde soldum solalı Hüzün reçetemde saklıdır na’şım Bir marş ki arkamdan çalan Ne çok insanmış meğer tefe koyan. Kanatları kırık hayatın Yorgunluk saklı mizacımda Eşlik eden yaftaların Haddi hesabı yok madem Matemle örülü duvarlarım Enkaza dönen varlığımdan dökülür her zerrem Ötekileştirilen bir mevsim ki içimde devinen Bir gölgem vardı o da kaçtı çoktan Rengimle sararıp soldu gök kubbem Tek şahit Mevla’m. |
Dualarımla selamlarımla her daim