TRAJEDİ
O sonradan görme biriydi ve iyi bir oyuncuydu.
Hem çok zalimdi, hemde mazlum. Ama kusursuzdu kendince Zalimliğinden habersiz. Bir piçti o. Acımasız bir aynasız gibiydi. Bakamadığı için göremedi gerçeği. Müptelası olduğumuz hiçbir şey yok artık. Birazı hayatın bekleneni idi. Birazı ise yaşanan an. Hesapsız değildi hiç bir şey. Ve yaşanan hayat. İnfaz edilen vakitler. Çemberin dışına atılırken. Aklınızdan vurulursunuz habersizce. Çarparken göğsün yırtılırcasına. Selamlaşır gözyaşlarınız acılarınızla. Çıkarken yolunuz uçurumlara. Muradı çalınanların içinde bulursunuz kendinizi. Bulanık renkler arasında. Havaya karışan o koku artık unutulmaz. Kazınırken dimağa Alışık olmadığınız o ana ramak kala. Bir el kalkıp sizi işaret eder. Şimdi olmak mı gerekir Yoksa ölmek mi belli değil Hayat denilen bu koca yükün altında. Ezilerek heba olmak. Sessizliğin ritim tuttuğu yerlerde ses aramak İçinizdeki o dalaga çırpınırken. Artık vicdanın bile kanatları kırık. Mazeret aramaya gerek yok. Aslında siz yoksunuz. Olmamışsınız hiç... Hani demiştim ya vicdan. Duygu pazarındaki avcılar ezer sizi. Süslenmiş bir kaç sözle. Haklılığınız gözardı eder haktan söz edenler. Ve hiç olursunuz. Zamanın piç edildiği vakitlerde. Piçlerin sesi duyulur her yerde Günah diye anlatmışlardı olanları. Kendi bulaştıkları günahın içinde yaşarken Zalimce idi yaşamak. İçinde bırakılmak ise zalimlik. Herhangi bir şeyi savunmak dahi suçtu artık. İyiliği görmeyen gözler ise asla kör değildi. Ve kusursuz da hiç değildi. Zalimdi mazluma karşı olan her şey. Masumdu herkes. Ama onlar çok zalimdi. Masum ve mahzun o piçler bile. Mehmet Demir 05.02.2021 Ankara |