Benim kaderim doğuşumdan belliydi
Kulağıma fısıldayanlar birer veliydi
Günahsız cennete gidecek şu karşıdaki deliydi
Katil olacak adam öfkesinden belliydi

Gündüze örtülen örtü gün batımıydı
Tren kompartımanlarında insanlar neşeliydi
İstasyonlar hareketli, sazlar telli, sözler belliydi
Gurbet demek sılayı özlemek miydi?

İpi dizilmiş boncukların başı imameliydi
Yaşadığım coğrafya kaderim miydi?
İbn-i Haldun’a zihnim ne demeliydi
Bir ümmeti birleştiren Halife miydi?

Kur’an-ın o ilk harfi ELİF miydi?
Dimdik duruşundan besbelliydi
Hakk’a giden bir yol gibiydi
O yolun yolcuları kesin Cennet ehliydi

Anadan, babadan mahrumlar yetim miydi?
Yetimi okşayan eller ne çok merhametliydi
Birlikte yeniler lokmalar bereketliydi
Hak yiyenlerin adı Haramzade miydi?

Dağlar sıralı yeşille örtülüydü
Otlaklar nice buzağı beslenmekteydi
Göğsündeki ilk tüyler büyüdüğünün ibaresiydi
Yapraklar sonbaharda yerlere özlemliydi

Küflenmiş ekmek kahrından ağlamaklıydı
Aç insanlar topluca sızlanmaklıydı
Zekatsız varlıklar vermeden kazanmaklıydı
Allah cc Mahkeme-i Kübra’ya saklamalıydı

Ayrılanlar acılarını dağlamaklıydı
Yağmur suları nehirlerde çağlamaklıydı
Ön sıralar seçkinlerin kapatmasıydı
Kibir ve benlik onların tasmasıydı

Saçlar ağarınca yaşlılık belirtisiydi
Yaşlı beden bastona destekliydi
Herkes er ya da geç, vakit beklemeliydi
Bir gün Azrail’in sanada geleceği belliydi


YAYINLADIĞIM TÜM ŞİİRLER LİSANSLIDIR İZİNSİZ KULLANILMASI HALİNDE YASAL İŞLEM YAPILMAKTADIR