Trajikomik Bir Küsüş HikayesiŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Küsmeden önce kümes bul...
niyeti bozuk sanki bugün zamanın saniyeler kalkmış saatlere kafa tutuyor takılıp kalmış gibi dakikaların çengeli gırtlağıma her anım yutkuntusuz tükürüğümde boğulup o ilahi ışığa yürüyor işte o an bir şimşek çakıyor zavallı beynimde içindeki o kısık ses saçımı çekiştiriyor ah be zavallı hadi o bir saniyeyi geçirdin de peki o saatleri nasıl geçireceksin diye benden hesap soruyor nutkum tutuk beynim tutkal kusura bakmayın ama bu yeni düzene bir türlü kafam basmıyor ipini koparmış bir huzursuzluk çöküyor üzerime o kopuk huzursuzluk birden bire başka bir ben oluyor bulaşıcı bir hastalığın aksak gölgesi gibi her şeyin üzerini huzursuz benler kaplıyor atkım omuzumla tutuşuyor bir kavgaya atıp duruyor kendini ordan oraya eldivenlerim ise nasıl darlanmışsa artık delik açıp duruyor sürekli parmak uçlarına ben de istemsizce çok üşüyorum deyiverince açılan her boşluğu gırtlağımda biriken tükürükler yalıyor bir karabasanın matinesine dönüşüyor sonra sabahlar geceler ise anlatacağım anlatmasına ama korkudan dilim varmıyor ben diyeyim yaş sınırı artı tanrı sen de sıkıca kapat kapıları anla işte be düşüncesi bile zihnimi hortlatıyor tüm bunlar yetmezmiş gibi - ki içimdeki o ses yine yetmez tabii ki diyor- kulaklarım da tutarsız tutarsız olduğu kadar da acımasız bir çınlamanın çığırtkan senfonisi başlıyor işte o an içimde büyüyen tüm nefret zavallı yastığıma kusuyor ben de telaşa düşmüş bir gayretle bakıyorum deniyorum sövüyorum ama yine de hiçbir şeyi değişmiyor geç de olsa anlıyorum sonunda elde yapacak bir şey olmadığı için elimden hiçbir şey gelemiyor dayanamıyor sonunda parmaklarım gökyüzüne kaldırıp kendini çapraz yapıyor yukarıdan ısrarla bir ses gelmeyince bu sefer de dilim çocuk gibi tanrısına küsüyor y... |