İçimdeki Mevsimelimi uzatıp saçlarına dokunur gibi seviyorum seni saçların parmak uçlarımda bir çocuğun gülen yüzü gibi ah sevdiğim ah özlediğim kadın buralar artık eskisi gibi değil bu şehir eskisi kadar güzel değil çocuklar eskisi kadar gülmüyor çiçekler eskisi kadar güzel açmıyor kuşlar eskisi kadar özgür değil gökyüzü eskisi kadar mavi değil yağmurlar bulutlara ağır geliyor göğsünün manzarasına başımı koymayı çok özlüyorum boğazdaki gemileri oradan izlemeyi martılara simit atmayı limandaki hareketliliği koşan çocukları eski sevdaları yeni aşkları umudu yaşamı şimdi sana sarılıp bir şiiri emziriyor ellerim sonra kağıda dökülüyor yüreğim hep bir özlemin arkasında kalıyoruz gözlerin dicle’nin fırat’a hasretini andırıyor sonbahar gibi bir mevsim kış kadar soğuk bir kentte sevdaya yoksul zamanları oynuyor hiçbir mevsim senden daha güzel olamazdı çünkü senin fırtınan senin kar boran yokluğun senin özlemin en soğuk mevsimden en sıcak mevsime varıncaya kadar yüreğimde hiç yaprak dökmeden yaşıyordu ve ben içimdeki mevsime senin adını veriyordum kalbim şiire dokundu adına sen diye seslendim ibrahim dalkılıç 01.12.2020 20.20 izmir |
O kadar beyaz ve narin ki
Geceye perçemi düşmüş mevsimler
ezberlettiğinde adını
Bir nefes gibi dökülüyor şiir
Tebriklerimle