GÜNLERDEN ISTANBUL
Günlerden İstanbul bugün.
Ve mevsimlerden sonbahar. Sonsuzluk ya da bir gün. Ve bir gün sonsuza kadar. Bir bilinmez gibi sessizce, Kimilerine tuhaf geliyor. Kimileri de tuhaftan hallice. Günlerden İstanbul bugün. İstanbul’u yaşa keyfince. Denizler gibi duygular. Dalga dalga çağlamakta. Ruhlara inmiş kaygılar. Bedenler soğuk ağlamakta. Yalnızlık bir elzem olmuş. Yalnızlık yalnız değil, yalnız; Yalnız olanların gözü yaşlı. Ruhları ölülerden farksız. Aslında ben de senin gibi, Günlerden ıssızım bugün. Rüzgarlı İstanbul sahillerine, Hüzünlü sonbahar yaprakları, Sıra sıra dökülürken; Boş kalan bir yalnızlık bankı, Gözüme ilişti ilerlerden.. Hemen geçtim bir köşesine, Uçan martılara bakarak, Ve dedim ki öylesine: "Biliyorum, sende bir gün gideceksin. Gözlerinde uzak rüzgarlar esiyor ama bugün, Sadece bugünü bana geri ver.. Söyle bana yarın ne kadar sürecek? Her gün yeni bir acı ekliyor günler. Ve bugünle acılar sona mı erecek? Çünkü; hiç dönmedi oraya gidenler. Anladım sen de bugün gideceksin. Ama ne olur henüz gitmeden; Ruhuma dokunacak bir şey bul! Ve yarın da farksız bugünden. Yarın da farksız İstanbul." |