Emekçinin Şiiri 2 OPERATÖR HAMDİNİN GECE NOTLARI
Emekçinin Şiiri 2
OPERATÖR HAMDİNİN GECE NOTLARI Geceydi uf aman ne gece Dilimde bir hece Gazali’nin gecesi bu Yok yok ne gezer Laciverdi bahçe hiç değil yok yok Süreyya ’da bir çift hece Bilmecedir bilmece Bilmece bildirmece Uf aamaaan dostlar ben tek başıma Operatör Hamdi Vantilatör Salih Ve bilcümle ahbap kurulsun etrafıma Varılsın patrona açılsın kitap Ve denilsin ki:’Bu bizim işimiz Akı ak karayı kara Biz biliriz bildiğimizi deriz ki İnandık mı bir kere her naneyi yeriz İşte bu gece dostlar işte bu gece Ölüm altın bir taht olsun gelsin, kurulsun önümüze Şah İsmail’in süslü tahtı gibi Yavuz elinde Bir kase de şarap söyle taze bıldırcın da meze olsun meze Ne kadar düşmanımız vaar o kadar o kadar da Saat kadranında ses bizde nefes Ve çelik bir bilek körük gibi yürek var bizde yürek Ama gelgelelim bu geceye laf anlatamadık dostlar laf anlatamadık Diş geçiremedik bir türlü diş geçiremedik Bizden de zorlu çıktı be birader Bizden de zorlu çıktı bu gece Büktü bileğimizi yıktı bizi aman dostlar Yıktı bizi devirdi yere Artık git buralardan dedi git gidebilirsen İstersen Fizan’a mizana git Git bu namertliğin cezası ancak böyle silinir Kaç artık kaçabilirsen Kaç kaç kaçınız Bu dereyi geç geçebilirsen Geç geç geçiniz Ha başından anlatacaktım İşi buraya getirdim birden Başa dönmek için zank diye durdum Küskün merkep gibi İnat bu ya inat Neden mi diyeceksiniz Halt edeceksiniz Sormayın geçin gidin işinize yahu artık gidin Size de ne oluyor dedim ya Geldik yavaş yavaş Ta başta döndük savaştan Biz bir zaferden dönen kahramanlar gibiydik Baştan ayağa silahlıydık Bizi aldılar otağa saldılar Sürüyü aldılar tut ki yoğa saldılar Soracağız bunun hesabını biz Hepten ve hiçin Kimin işidir bu bilemem hangi .için Vatanı sattılar /oysa biz Daha dün canımızı verdik /bin daha olsa Binini de gözümüzü kırpmadan verirdik Düvel-i Muazzama’nın Kemal-i Bahriye toplarını Yerin dibine gönderdik yerin dibine Düştük sonra neden intelijan servisin gizli dümenlerine Ansızın sustu Hamdi: ’İşte o geceyi anımsa’ dedi o geceyi İnsanlar hallaç pamuğu gibi düşman hattında Gülle yığınları sanki Kelleler dağ gibi Kelleler kellere katılıyordu Diyordu bir kelle yeni gelen kelleye Taze ve etli olana yani Eskimiş kokmuş kelle Hala durulmadı mı şu Çanakkale ateşi Sonra sefil kaldık aç biilaç ve çıplak Çoluk çocuk kadın kısrak Ve bir bir tükendik anam tükendik bilmeden Düşman yılmak nedir bilmeden yağdırıyordu ateşi O gece ihanetin rengi daha kulaklarımda Daha o zamandan başlamıştı egemen olmaya Bir önsezi mi desem bir garip duygu bu Hep düşünüp dururdum ne olacak diye Meğer kopacakmış harbi umumi Kıyamet gibi başımızda Ve yanacakmış Osmanlı Meğer taş taş üstünde taş kalmayacakmış Artık ne aş ne de baş Bize yaraşmaz dedik arkadaş yaraşmaz Eğilsin namert başlar omuzlar üstünde Düşman ocağında pişen aş bizim aşımız değil Değil yaşımız yüz Amerika gibi değil iki yüz üç yüz Bizim yaşımız biin Bin yıl yaşadık biiiiz Arkadaaaaşş Bin yıl yaşadıkkk |