perdonokomo la rosa’yı bekliyorum ölü annemi pencereler önünde bekler gibi okul kapısında bekler gibi babamın mavisinden sonra aldığı maviden kırmızıya çalan çocukluğumu çatır çatır mazimden çalan rengi koyulaşırken gülüşümü kuyulaştıran çift kapılı wolswagenini sevdiğimin çok sevdiğim omzunda bir baş bir yaş ki hani söylese kadın sözlerimden düştü düşecek bilmiyorsunuz bu şiir o şarkı söylenmedi diye gecikti teslim etmiyorum etmeyeceğim o hakkı başka şarkının nakaratına gözyaşım tasam yasım bu hayat ve söyleyin kapımın önünde boyum kadar uzamış şu sazlıklar benim değil mi? komo la rosa’yı bekliyorum allah-u ekber diyor birden eşhedü enlâ ilâhe illâllah diyor diyor ortaköy camiinde müezzin kalbime bir şeyler oluyor kalıyorum esma sultan yalısının yosun tadına deniz kokusuna karnı tok kaldırımında bi yatsı vakti elimde tuzsuz limonsuz yarısı içilmiş bir şişe tekila hassiktir çekiyorum tınlamıyor iniyor sahneden kadın benden daha emin görünüyor kendinden adioo keridaaa diyor söyletmek istiyor koyunlar ordusuna söylemiyorum ki ezberimde ezberimde kederim kadar o şarkının gözleri söylemiyorum bu inat bu bekleyiş bu hayat bu yas şu sözlerimdeki yaş benim değil mi? kalıyorum aklım fikrim ruhum karmakarışık boşvermek istiyorum sevdiğimin çok sevdiğim omzunda bir telaş ancak o kıpırdayınca kıpırdıyor boşvermiyor yaş... la allegria diyor ezan bitince ezan bitince sahneye yeniden çıkan kadın la allegria deyince dökülüyor... küfrediyorum küfrederim paşa gönlüm o’nun değil mi? şaşırıyorum şaşırıyor elimde tuttuğum başıhoş tekila şişesi ne güzel küfrediyormuşum çektiğim kadar derdini tasasını dilim de dilim de sürebiliyormuş sefasını söylenmeyen pencerelerde anne gibi okul kapılarında kırmızı bi vosvos gibi beklenen beklenen ve fakat söylenmeyen şarkının. dostum ahh sen de bildin öğrenmenin yaşı yokmuş değil mi? sonra akıllanıyorum de get diyecek bi şaplak vuracak kadar kot pantolonlu ve az önce yerimi kapmış gencecik delikanlının bacağına ve olacağına bırakıyorum her bir şeyi her bir şey gider varır olacağına sevdiğimin çok sevdiğim omzunda taştan ama taç giydirilmiş bir baş yaşlarımla bir susuyorum şarkı onun ses onun keyif onun sahne onun ister söyler ister söylemez değil mi? hem ha allah-u ekber ha komo la rosa... umudu olana ne fark eder öyle değil mi? JD |
bugün doymak varmış şiire
Umudu ne güzel anlatmışsınız
yazdıklarınızı paylaştığınız için teşekkürlerimle
Sağlıcakla kalın