Hep sana dedim! Onu da bilmedin. ..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Uyuyamadığım gecelerin sabahında Gözaltlarımda mor çocuklar doğardı Mor çocuklarıma ninni söylerdi sabah ezanları
Mazeretsiz eylemler hep sevda yüzünden! Şu yağmurun yağması Gökyüzünü yar/a yâr etmeye çalışması rüzgarın Kırılan kalemimin ucu Sarıya dönmüş yapraklar Yolun kenarında tek başına duran şu taş parçası Açılmaktan yorulmuş kapılar Geçilmekten bıkmış yollar Tekrarlanan sözcüklerin çıkardığı Ses Sessizliği susturan yalnızlıklar Her şey sevdaya dahil Ve hiç bir şey bilen yok. Ama Ben görüyorum Yağmurlar düşüyor Avuçlarıma kirpiğin Rüzgarla esiyor sızlayan tenin kokusu Sen susunca yağmurlar doluyor içime Sen bilmiyorsun Bunlar hep sevda yüzünden . Bilmiyorsun işte! Zamansız ve mekansızdır bazı sevgiler Sığmaz ân olur içine Taşar da, Yer bulamazsa kendine içinde oyuklar açmaya başlar Derin Daha derine ki, Sen, saklambaç oynamayı seversin Ben, hep korkarım sen saklanınca İçimde bile Kaybın şakası bile kötü ki Ben kaybettiklerimi hiç geri alamadım ömrümde.. ------Gitmek aklından geçince bile dönüp arkasına bakanlar vardır bilir misiniz? Öylesi beceriksiz, öylesi zavallı! Dili dolanır birbirine uzaklara bakınca, terler gözleri boncuk boncuk... Göğü kararır üstüne biner ne kadar cümle varsa! Önce dilini, sonra dudağını ısırır Gitmek, ahhh ne kolay yazılıyor Oysa benim zihnim "gitmek" kelimesini hep "yitmek "diye okur Eğer karşınızdaki bunu hak ediyorsa, hiç durmayın ısırın, kanatın o dudağı Yok eğer hak etmiyorsa Bir yağmur , bir küllük Biraz yalnızlık yeter herşeyi anlatmaya---- Diyemedim ki, Gelişin zemheri Gidişin tufan olsa da Üzme Sen Hep Gel... Çünkü ben Sen uyu diye çekiyorum perdelerini yalnızca gecenin. Aysz |
-"Sen, saklambaç oynamayı seversin
Ben, hep korkarım sen saklanınca
İçimde bile"-
Kim, kaçıp saklandığı içi bilmez ki?
Saklanılan iç, böyle yangın yeriyse hemde
Ben birinin içine saklasam bilirim mesela onu
Hiç konuşmasam
Eksik eksik sussam bile...
Saymayı unutmamak lazım ama
Tek tek, tane tane
Tebrikler sayın şaire.