BU ŞEHİR
Sen herkes gibi değildin !...
Olmadın zaten !... BU ŞEHİR Kimsesiz sokakların Arnavut kaldırımlarında sabahlıyorum Yazdan kalma geceleri hayal ederek Hafif ama, ayaza çalan bir rüzgâr Galiba kış, bu sefer erken gelecek Ve eski bir melodi, dudak ucumda Yüreğim, yokluğuna esir Yansın diyorum Yansın, bırakıp gidemediğim bu şehir !... Işıklar sönerken yavaş yavaş Balkonlarda,ağır bir izmarit kokusu Yüreğimin yanık kokusuna inat Gözlerimdeyse, alışamadığım yalnızlığn korkusu Ama bir umut Bilsem ki, çıkıp geleceksin karanlığı yararak Göğü, indirirdim yere Ve kurşunlar sıkardım, güneşin doğduğu yere Yasını tutardım sonra ağlayarak Hala nefesimde, nefesin var sanki Avuçlarımda, sıcaklığının teri Ve cevap bulamadığım bir soru Ne kadar sevdin, gidipte dönmemeyi ? Niye ağlasın bu yürek Söyler misin, Pas tutmuş duygularıma, şimdi kim can verecek ? Ey bu şehri bana dar eden şiar Gidişine değil, kalışına takıldım Bir selam gönder, saçlarının rüzgârıyla Azıcık ucu yanmış Ben de bileyim Bedenim burada, yüreğim kimde kalmış Sen herkes gibi değildin Olmadında zaten Ama yine de Ne seni hatırlayacak bu şehir Ne de beni Yok olup gideceğiz Bu şehir efsanesinde Dileklerimiz kalacak, her kayan yıldızın peşinde Ve Arnavut kaldırımlarında ayak izimiz İbrahim ÖNÜÇ |