Dedi- demedim
Dedi- demedim
bir güzel geçti çarşı pazardan bir iç çektim ses geçti kulaktan bu ne güzellik kalp çatlatan - ay şu salağa bak, dedi nefeslerken saçların parlıyor boya mı gözlerin gök kuşağı lens mi dudak kat katmer gerçek mi -manyak deli mi ne, dedi gülümserken ne güzel esvapların nerden çin hint ipeği mi avrupadan mı nasılda yakışmış yakıştırmışsın -geç bunları karnım tok, dedi heveslerken bir gülüşü var yağları eritir cilve nazı asletini belirtir bu güzellik insanı delirtir - git peşimde gelme, dedi terslerken iki laf etsek ismin bağışlasan karşı kafede çay içip laflasak izin versen tanışıp koklaşsak -haydi haydi işim çok, dedi sepetlerken bunlar karaahmedi del eder aklı baştan gider seyr eder gördükçe güzellere meyl eder - ay bu deli yine burada, dedi rastlarken Ahmet Coşkun |