Hicret
dîde-i giryân ile
yaramızdan kabuk düşer.. ehl-i âlemden tutunsam düşerim uçamam yâ Rab.. öyle kan revanken özgürce uçarmı yeniden kuşlar inadına.. adresi yitik bir şehirde beyazı kirletilmiş kızlar yeniden doğarmı.. ağrıyan yanlarımdan matemim dökülür.. hangi günahın diyeti hangi müebbet kederin ahı bu? hiç görmemiştim umudun yitik halini sokakların derin sancılı halini ve bir çocuğun yüzünde kocaman bir kentin kayboluş hikayesini.. ......... ’’kızılca kıyamet. ve öyle ölüm ki sereserpe mavi gökyüzü savunmasız.. azraile dünden meyilli...’’ ......... gözümde sıla kalbimde kasvet’i aşk sen dokun ey nazlı toprak ! kaç taş daha filiz verecek sen dokun sadrıma ey nazlı hilal ! cibril ne zaman indirecek ayet ayet bu zulmün bu ihanetin dur duraklarını.. .. ay geceden vurdu binbir hile binbir pervasız ile.. gölgeler zindan gölgeler ateş toprağı buz gibi halep’in merdiven diplerinde kan tende yangın gözde bitmeyen savaş .. bugün kanlara banıyor subyanlar virane babalar matemleri eş eden analar kahrı revan beddualar umudun çarkı kırılıyor.. bugün merhameti buz gibi halep’in ocakların orta yerinde dilde zulüm gözde bitmeyen savaş .. nerede göğümün üstünden yükselen ezan-ı ekberler nerede mızrak gibi eyyubi yoksa ezeldenmidir bu ağrı? evveldenmi bu hiçlik? nereden kalan bu yalnızlık soluksuz herşey bugün halep’te ölümlerin orta yerinde içimde yeşeren bir çiçek dilimde yakub’un duası saklan halep.. aklan üryan kalan göçük.. bugünde yalnız.. bugünde hicret.. .... ’’bizim bahçelerimiz hiç yeşermedi hiç bilmedik kana kana su içmeyi huzur analarımızın dizlerinde emanet kaldı.. ha oldu olacak.. ha geldi gelecek sevdası ..’’ Belma. |