Anne
’’Herkes gitsin sen kal anne’’
.. yüreğim buz gibi taş üstünde penceremin önünde iç çekişlerinden ölen bir çocuk var. saçlarımın dibine kadar algın hasretin yakıyor sen kadar, ben kadar direndiğim kadar anne... bu yerlerde biraz sensizim dilime yakıştıramağım kadar da sitemliyim biraz.. ... tekrar yüreğine kurulup kördüğüm olurmuyum gözlerinde. kimsenin bakmadığı kadar bakamadığı kadar gönül aynama yine yeniden misafirim olurmusun. gelirmisin yine anne... elleri misk-i amberim ayakları cennete müjdelim. gözleri aklımdan çıkmayanım benzim soluk... kuşlar yok.. en iyi bildiğim kokun yok kokun!!.. sen yoksun annem sen.. yokluğun duvarlarla vuruşuyor. tablolardan akan baldıran zehirleri dört nala akıyor sensizliğin şiltesine... ... ... uğurladığın günden beri hasret muştuları kor gibi yakıyor elimi ayağımı yanıyor sol yanım anne... ne çok baktım bir bilsen ah annem .. sen anlama diye sen ağlama diye sen üzülme diye içimin çığlıklarını saçlarımın tellerine kadar kangren ettim.. şimdi nerede estirik bir türkü duysam tutuksuz ağlıyorum. vara yoka sen diye bakıyorum tıkanıyorum.. nefes alamıyorum anne... yokluğun sırtımda hörgüçlü koca yük. özlemini taşıyamayacak kadar yoruldum.. bir gece bir gece anne.. bir saba rüzgarı seni bana getirse şu içimdeki çirkef hasreti alıp atıverse.. olmamış, yaşamamış gibi ellerini yanaklarıma bırakıverse.. ah anne.. ahh annem kansam sana.. .... özledim anne özledim annem... ___ Belma. |
Yine bir teşekkür bırakmak istedim..
Sevgilerimle.