Yalnızlar Şehriburası yalnızlar şehri dostum vedalarla ısıtır burada herkes üşüyen ellerini bedeninde en derin kesiklerini taşırken ayrılıkların dilinde tüyü bitmemiş nice küfürlerle sabırsızca bekler durur yeni acıların şafağını boşuna bakma meraklı gözlerle etrafa kimse kendinden arta kalan bir şeyler taşımaz artık yüreğinde ne bir zamanlar sevebildiğine dair bir dokunuş ne de içinde yaşamaya dair bir tutam mutluluk hepsi uçup gitti cennete hem de hiç dönmemek üzere her gece başka bir ruh kurban edilir bu şehirde toprağa düşen her umut ise sadece ölüme mahkumdur huzurlu rüyalar düzeni yıkar korkusuyla kimse çağırmaz güzel düşleri her gece kabuslarla boğuşur burada kimseler kendinden geriye bir şey hatırlamak istemez dostum güzel masallar dinleyemezsin burada kimseden dillere destan o aşkları yazanlar bile burada olsa da hiçbiri anlatmak istemez çünkü hepsinin en büyük sırrı kavuşamamalarıdır bu yüzden şimdi git dostum git cevap bekleme artık sorularına bazı acıları anlatmak iyi gelse de bazılarını anlatmak da ölümüne kanatır sadece |