AÇLIK
ey esrikliğinde açlık ordusu kurulan başak
filizlerinden süzülen kutsallıkla kurul soframıza bereketinle neşelendir halkana taktığın açları bozulsun imlâsı sefaletin çözülsün tenceremin pası eksilmesin varlığının hamur teknesi elinde mendiliyle bağdaş kuran çocuk ders kitapları yerde kalacak ana memesinden kesilir gibi olacak açlık kabuk tutup kurumaz mı? mide çeperine çarpıp öldü tokluk ağzımda acı su tadı hangi saltanata el uzattıysam utangaç avuçlarım havada kaldı ekmekler fırından çıkmadan önce hububatsız evleri öp benim için karnımda insanlığın çocuk elleri aç uyumaktan utanan ensem var belli alnım kemikten, unutmasın yine de secdesini dur sen ey toprak madalyam olsun, mideme bağla taşı üstümü örten o olsun doymazlığımı tanı nefsim, kendini okşatma ruhun sarnıcından karnımda açlığın kırdığı ziyafetsin aslında sahipsiz bir yemeğin kaşık sesi, sanki ejderha hatırlat, herkese bir sen borçlu dilimi doyuran dua ey tokluk kaşını kaldıran cinnet küçük bir lokma için koca bir mide mi gerek açlık yan dairedeyken diyet yapmak ne demek ezberimdeki midesine su değdirilmiş gurultu kapansın iştahlar kısılsın sesi mide ezgimizin duyuyor musun ağzıma giren tek kelime /acıkıyorum/ insanlık vahşeti, buyur demiyorsun acıkmanın en çok neresinde yüzkarası insan midemde afrika kıyameti aç bırakanlar açlığın dünden kalan yemek atlası anlamıyorsun, acıkmış oynaşırken bizim çocuklar su çektim varlığını bilmediğim boşluklara okyanus kütlesi içim sanki bir yağmur öncesi buluttur sesim ey tok sesli açlığım çocuklar için gövdende sofralar donat yoksa üstüne basılıp susuz toprak olacak |
Saygılarımla.