dünyanın yüzündeki derin çiziknesine şiir yazacağım bilinmeyen yazgılar mikrofonu sessizliği egemen sahnede ümmin arası enerji kayıp rüzgarlar arifesinde salgın bayramı aşk için kaçmış göğüs kafeslerinden sevgili dedim de reklâm filmi gibi geldi sabahın ışıkları saniyeleri hibeymiş objektifin ve düşüncenin anti-kor yalnızlığıyla aşı yaptırmış yüreğine tülsüz pencereler açık saçık ve aydınlık bahar ama içe kapalıydı ruh hali sokak kapılarının dünyaya selam söyle’’ dedi kadim bir mısra asude cennet hilâfına berceste gücü kamera yoğun şehir meydanlarında renksel oyunu vardı ıssızlıkla ertelemişti kendini ve düne saklıydı gözyaşı adı ayrılıklara denkti sahra’nın sarılıydı vak’a sayısına ölü akıyordu nehirler... |