Cin çukuruSanki bende bir şehir var yıkık dökük kutsal kitaplarda geçen mevzular gibi karışık denizi balık veriyor peygamberine ama halkını açlıktan öldürüyor Tanrı ha bu dünya ha ahiret farkı da kalmadı ya iman et diyorsun ya imha hiç de adil değil cesetleri saklamıyor artık toprak çiçeklerin üzerinde kuruyor kafa tasları mermer lahitler kırılmış parçalanmış bulutlar cimri hissiz ve olabildiğince kara kuş sulukları boş çeşmeler kurumuş doldurmuyor yağmur gönülleri sanki kıyamet meydanında dikilmişiz alnımızda günahkar yazısıyla etrafımıza bakıyoruz hiç mi cennet heveslisi kalmadı bilmem herkes bir diğerine cehennemlik muamelesi yapıyor oysa affına güvendiğimiz yaratıcıdan gelen haber asırlardır bu işi böyle yapmayın diyor rahat bıraksanız gönlümüzü sahte yalvaçlar sizin bildiğinizden ayrı bir de bizim bildiklerimiz var uğraşıp durduğunuz hayat hep çukurun altında bir de gökyüzünde yaşayanlar var sesini duymadığınız öyle latif nazik incinmiş sizin hayal edemediğiniz kadar bir somunu paylaşmanın güzelliğinde yaşayanlar var öfkeli değilim anlaşılmaz hiç değil hele kaba sesimin yükselişinin sebebi de haklı olma gayreti değil her sabah penceremin pervazında uyanan bir güvercin kadar hayata sallanan kanatlarım olsun istiyorum çocuklar aç kalmasın gençler ölmesin dahası kursağından haram lokma çıkmasın son nefesinde adamın vaka ki insanlardan nasibimi aldığımı düşünüyorum vazgeçtim yalandan sevgilerin koynunda hakikatle uyanmaktan bu yüzden şenlik evi gibidir benim gönül yurdum eğlenin aldırmam zorla üstüme yıkılan evlerin cumbalarına yansın varsın yeniden kurarım gerekirse bu dünyadan vazgeçip arşın tepesinde yurdumu siz uyuyun şimdi gece benim yoldaşım türküler kardaşımdır |