ölmeyeceğini bilsem deŞiirin hikayesini görmek için tıklayın kirlenmiş dünyada
babası olmayan bir dünyada kirpiklerimi gömsem dedim güneşe bana bir pazar sabahı günaydın borcunuz vardı bilirsiniz günler elbet aydınlığa kavuşurdu Siz kaçıncı pazarda kaldınız sahi bu haftalar ondan mı hep günahkardı bilmiyorum bir şey var tam şuramda bir şey var şu solunum denen eylemi öteleyen bir şey var işte ötede ama bana çok yakın olan bir şey var ama adı yok buna bir ad bulun ben mesela bir at sırtı diyorum buna neden mi diyorum atları seviyorum çünkü nefes almak dediğin terlemiş bir at sırtında yol almak değil midir dünyaya dengini ararken dengesizliğini keşfeden bir kedi kadar yalnızım bilirsiniz dengini bulmak insanlara has değildir kapı açılacak ve içeri babam girecek üstüme kapı açılacak içimde kapanacak o kapı ayakkabılarını dışarıda çıkaracak yine babam ve ben kolay giyebilsin diye eşiğe doğru çevireceğim tabanlarını bir daha yeniden anacağım tüm babasız kalmışların adını kapı açılacak ve gelecek babam anahtarlarını neden yanına almadın diye soracağım ben ona ama yolunu ondan ayırmış olan kalbim o cevabı duyamayacak bir daha yıkanan bulaşığın kısa sürmesine aşırı üzülmek bilirsiniz bu korkunç olan şeyi yalnızlığın bir parçasıdır kendileri sizin de bir hikayeniz var mıydı sahi mavi kirli bembeyaz belki benim bir hikayem vardı ama bütün kahramanlarım öldü ölümün olduğu yerde mutlu son olur muydu kalbimde paslan artık ölüm meleği ben artık babamın gözleri gibiyim sonsuzca kederli özür dilerim ben sanmıştım ki haykıra haykıra yaşayacaktı yine gözlerim o sonsuzluk gibi ... my |
Satırdan ya da satır aralarından çıkarmadım.
Tümüyla çarptı beni.
Dilsiz acılara ses olmuşsunuz.
Tümüyle sorgulara attı beni.
Çok saygımla.