Çaresizliğin Çaresizliği
hiç bir söz cesaret edip konuşmak istemedi
art arda kapıları vurup çekildi süvariler yeni bir günü yeniden başlatıp unutmak istediğimizde sonsuza dek bağırdık çabuk geçiyor zaman ara bulucusu yok karşı kıyıya uçarak ulaşmayı konuşuyoruz hep bir ağızdan aynı yalanı söylediğimiz için affetmeyecek bizi tanrı heyecan langırt ve masa yassı ada da yemyeşil mutluluk karnavalı kara suyun korkusunu atlatıp karaya doğru beyaz köpüklü dalgaların patlaması çaresizliğin çaresizliği kaybolan her şeyi bir araya toplayıp güzel bir şarkı uydurmak için geç kaldık mavi yüzüyle boğulanların arzusunu aydınlıklara çarpsın yeter yüreğin elbet sızıntı lisanı haykırmak olan bu karmaşaya karşı çıkacak değiliz mutluluk bu şiirin neresinde demek hakkımız olsun haykırırken lacivert bulutlara konuşup sustum içimle fısıldaşan sahile gerisini sen söyle acımızı dindirip suyun azabına götüreceksen eğer kayalıkların güzel ağzına vurup unutup olan biteni geri dönmeye razıyım. |