Bir Efsun Bir Öd
Ekmeği böldüğüm gün yazdım
Gözlerinin ısıcak ve ılık olduğunu Şu taşlara anlımı vurup Diş bileye bileye sevdanın güzel olduğunu Yağmur sonesi tatlı olsa gerek Ya toprağa düşerken kokusu nasıldır ? İklim sade bir mevsim Yorgun ve bulutsu bir bungunluk Cebimde kalan şoför parası Sessizlik içinde kainata üfler Biteviye kalem şakırtısı Yazarken çizerken Durakları kaçıran ben Sana olan sevdam için Kapıları kilitli tutarım Taş sütunlar ardında Üzülen Felatun’a göz yaşı damlar Krizantem duyar benim çığlığımı Bırakılır o an umutlar Çekiç sesleri dinlenir Tengri zamanı yaşar Kişi oğlu hep ölür Tüm gerçeklerden azade olarak Aşk seninle yaşandıkça güzel Tüm kainattan sıyrık bir düşle Rüyalar hayra yoruldukça diri Sonra kalem düşer elimden Mum alevinde kısraklar göz kırpar Bozkırın ay ışığında Su niyetine içerim Türk-i Hıta kokunu ey yâr ! Dirseklerinden kokar bir şair Dudaklarını mor mürekkepler alır Kanında şadırvanlar Canında cezbe Efsunlu şiirleri tütsülerken Bad-ı Heva kovalar garip aşık Dualar kaynaşır zembillere Dualar dolanır kubbeden kubbeye Gözyaşı buhar olur muma düşer Bahtımın karasını yazmış ola kim Sinan İs odasından mürekkep devşirir Üstatlar... Küheylan olmaya ne hacet ? Bahtında hançer olan Nasıl koşsun ? Gözleri ahu olana sor Kalbin nihayeti nasıl olsun ? |
Güzel şiirdi beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şairimi KUTLUYORUM...