İmitasyon ÖlümlerYürürlülükten kaldırılmış bir kaç gün geçti önümden Başkasının eskilerini giydirmişlerdi üzerine Yoldan çıkmış bir cemaat misali Tezgaha dizmişlerdi tüm yanılgılarını. Ruhu aşermiş fikirsiz bir sancıdan El altından asparagas rüyalardan sarkan Her biri sana bir öncekinden daha düşkün Obezleşmiş bir sürü düş doğuyor Çok şirin görünümlü baldıran zehri gibi. Karanlığı taciz ederken kızgın bir güneş Ağır ağır açılıyor tıka basa acı dolmuş gözlerim Sırtını güneşe dayamış ümitlerim eriyor bir bir Yalnızlığımı hatırlatmak için bir şarkı ağlıyor Cızırtılı bir radyonun en net çeken frekansında. Evcil bir deterjan bulup getirdiler sonra Sensiz geçen o günleri yıkamak için Ölmek için havanın müsait olduğu bir gündü, Yıkık bir mezarlığın vitrininde bir kefen gördüm Üzerinde çiçek desenleri olan siyah bir kefen. İmitasyon ölümleri sarmak için imal edilmiş Bir giyin gör üstünde dedi ecelim; Olmazsa boyunu kısaltabilirmiş Azrail Giyer giymez tanıştığına memnun oldu ölüm “Ben de” diyemeden ağzıma toprak doldu Dişini geçirdi ruhuma birkaç böcek Düşlerimi kemirmeye başladılar “Ne oluyor nefes alamıyorum” diye bağırdım "Ölüyorsun sen" dedi ecelim, “ölüyorsun” "Ölünce nefes alınmaz ki" dedi. Anladım o zaman ben; Meğer ben gittiğin gün zaten ölmüşüm Ve bu zamana kadar sadece ömür tüketmişim… .... |