UtanırSeviyorum diye giydiğim hüküm Derdi anlatmaya sözüm utanır Asılsız suçlama biriken yüküm İnsi benzeştiren özüm utanır Canhıraş çığlık ve boğuk hıçkırık Nefesim kesilir yüreğim kırık Bu kadar acır mı ufak bir sıyrık Şahit olduğuma gözüm utanır Yalancı bahara süslenmiş kemer Güneşin yerine geçer mi kâmer Bir gülün ağzında dikenli katmer Bülbülün bağına nazım utanır Acıyla örülmüş mağrur tecelli Hangi lügât vermiş ona teselli Hicrânı hazandır vurgun besbelli Feryadına düşen sızım utanır Aşk ateşten çengel kopuyor düğme Bağrımda yanıyor her bir kelime Yalnızlığı çalan hüzünlü nağme Mızrabına küsen sazım utanır Yazmakla bitmez ki beyan-ı efkâr İnsanın sevdiği bâki müstakar Aşk sızılı ırmak gönlüme akar "Dön, gel artık" diyen yüzüm utanır |