Bu YağmurlarBırakıyor yağmur seni Kırılmış rüzgârgülü gibi çayırların üzerine Yönünü kaybetmiş bakışlarımda Hınzır uğurlamalar başlıyor tepeden tırnağa dudaklarımda Çünkü ansızın başladı bu yağmurlar Şafağın gözlerimde sökülüp döküldüğü andı Çıplak şarkılarla bana selam verdiği melankolik şehvetlerin fırtınaya tutuşması Örtünmemiş bir aşkın yamacından düşerken başlamıştı Gamzeli yalanlarının çukurlarına gömülüyorum Defolu bir sabır gömleğinden firar ederken düşlerim Tüketiliyor zaman gölgeler dans ederken şehrinde İçimde melankolik pandomimler benimle oynuyor Bu şehir utanıyor hınzır uğurlamalarla Bir gemi küsüyor limandan giderken mağrur, boynu bükük... Bu şehir adını biliyor Fısıldıyor usulca kulağıma... Ondandır ki düşüyorum çarpan rüzgârların uğuldamalarında Saçlarıma yağarken düşlerin Ondandır ki düşüyorum çarpık rüzgârın uğurlamasında Bu matemler gözlerimde, perdelenmiş Ruhumun aynası gülüşlerin düşüyor izdüşümlerin Çünkü ansızın başladı bu yağmurlar Sonradan düştük dünyaya Tohumlarımız bertaraf edilmiş coğrafyalarında dalgalı ahzen koylarına düştü Uyandığımızda uykularımızdan sütten çoktan kesilmiştik Çocuktuk severken... Gamzeli yalanların çukurlarına saklanırdık Gölgesi aşınmış sabrın heybesinde dururken Kelimelerimizi kınında bıraktık En yılgın rüzgârların saçlarında unuttuk Ondan susuyorum bu yağmurların uğurlamasında Kalplerde adaş olmuş acıların sancılı kalabalığında Bu dualar yıkamıyor ağlama duvarlarını Ondan susuyorum Kelimelerimi içip çılgın rüzgârların nişangahlarında |