SayeGözümde yaş birikti çoktan gülmedi yüzüm Ömrü bitirir hazan baharda demlenmeden Güneş gökten çekildi geceye temayüzüm Sürgüne düştü ruhum kalpte aşk cemlenmeden Dillenince denizin martılar hüzün taşır Yakamozlar yarama tuzdan ağ bırakırken Gözlerimde med-cezir, gel beni benden aşır Ömrümün takviminde uzun saçlarım kırken Işıksız bir kutlama gecenin yarasında Aynalar dökülüyor hüzünlere râm oldun Çığıl çığıl türküler vuslatın arasında Kelimeler kanıyor kapanmaz yaram oldun Dışarıda kar boran yolları talan eden Pencereme düşüyor kınalı ay sebladır Canın sesi merhemdir yokluğu yalan eden Sayesi yankılanır eşsiz olan ebladır Gözümün baharısın aşkın zülmü nihâli Ezâyla şıvgınlanır göğümden akan nehir Tan görse beyaz bayrak düşse içre visâli Şiirle büyür kelam, düşlerle uyur şehir İçimde büyüdün aşk! Nasıl canım yanıyor Söyleyin tabiplere derdime derman yazsın İçimde büyüdün aşk! Avuçlarım kanıyor Notaları kırılmış boynu bükülmüş sazsın Yoksunluğun yoksulluk yoksulluğun sersefil Külasından tutundum kanadına mavi çal Yoksulluğun öyle zor yüreğim ki bir afil Bir gece öylece gel, bir gece kapımı çal Düşüyor odalara esvabı yırtık saye Ömür bitiyor artık baharlara doymadan Sancı: ezalı, üryan, dizi tutulmuş gaye Vakit doluyor lakin hani bitmezdi sevdân |