OYUN MOYUN
Bu kadar gam bu kadar ızdırap
Kara kuru kız oyuncaklarda bile yoktu Onlar çekmemişti bunca acıyı Ama hep zayıflardı ,çelimsiz... İnsanoğlu ağızına bir gülümsemeyi alamadı Küfre dönen dil lâl olup Yakıştıramadı yerli yerince bir gamzenin üstüne bir hilal dudağı Elmacık yanaklara akan yol bir türlü döşenmedi Büyümüş gördük küçük yüreğimizi Yaşamadan eskitilmiş çocuklukla beraber gömdük mutluluğu! Siyah beyaz fotoğraf içindi tek kahkaha Yüzümüz mahkeme duvarıydı şimdi Oysa peluş ayıcıklardaki çizgi hep gülümserdi Uyanırdım uyurdum hiç büzülmezdi o dudakları Bir şeylerden bahsediyor muydu aceba Kıvırcık esmer sarı demeden gülümsüyordu bu ayıcık Ayrımcılığı öğreten oyunlardı oyuncaklar olmadı Belkide birinci sınıf gruplaşmaları bu hırsı çıkarmıştı Düşünüyorumda rekabeti ne de küçük yaşta öğrenmiştik Geçim sıkıntısını başka omuzlara yüklediğimiz halde Mendili kaptık ama paylaşan olmadık Hep kaçmak, sonuna kadar hep daha hızlı! Saklandık ama korktuğumuzdan değildi Kendimizi en kuytu yerlerden çıkarılmayı bekleyen bir elmas sandık Atlı karıncanın yanındaki dükkanda lastikleri atana oyuncak vardı Atamayanların hiç gülen ayısı olmayacaktı Mutluluk kazanmadanda gelebilirdi Hayal kurmayı öğrenmiştik oyuncaklara hükmetmeden önce Boş bir duvara gözlerimiz resim çizebilirmiş Ne yazık ki körebede bile başkası kör olsun istemiştik |
Kutlarım..
Şiirin sesi hiç susmasın...
Şiir yaşamın ta kendisidir…
............................................. Saygı ve selamlar..