Mevzuyu Zamansız Kapatan TanrımMaviyken hüzün ve büyük olasılıkla yüzün Benden esirgenen en kutsal mabeddi… Çıkıp gelen o atlarla birlikte çölünden kurtulan Senden gidip yine sana varan, Çıkarıldığım tüm mahkemelerce Bendim tutuklu yargılanan… Akranı olduğum büyük acıları, öptüğün küçük ellerimle eledim Sen uykudayken üstelik Son uykusundayken el alem Sarıya boyanmış deliliklerimi tımar ederken bir ara kendimi yakaladım… Bir bitimin aynasında kendine bakmaktan korkan Bildiği tüm duaları içinden okuyan bela bir hafıza … Açtığım onca cephelerin savaşlarını kaybedeni iken Biraz sonra gidecek olmana benzemezken içimin ağrısı Kulağıma fısıldanan en anlamlı küfürlerden şiirler yazıyordum Sen yanımdayken üstelik Son kez tutar gibiyken elimi Yani öyle bir sevişin vardı… Seni beklemeye koyulurken her son bahar eşiğinde, Geçmişken çoktan geçmiş Mevzuyu zamansız kapatan tanrının İlla ki benden de bir alacağı vardı… Yaş almışken başını üstelik, Tehlike arz ediyordu bu kalp ağrısı. İnan bana sevgilim! Sana olan sevdamın olsaydı bir artzeyanı Kendi aşkından utanıp sığınma talebinde bulunurdun Belki en acımasız ülkesine dünyanın Ama sevdam! Ama geçmişim! Ömrümün pervazlarına nasıl konduysan, Öylece kal yanımda Söz! Ne yağmur ne çamur Değmeyecek aşkımıza… Filiz Punar |