"İkinci ve Dördüncü Harfler"
Belki de saçlarını bensiz tarıyorsundur, güneşin alnında kavrulmuş bir işçi edasıyla, akşamı bekleyerek.
Belki de artık seni terketmiş insanları suçlamayıp, yaşamaya başladın ömrüne bir sabah daha ekleyerek... Seni bir kez olsun ıskalamadan seven göz bebeklerimi, kaç kez vurduğunu hesaplarken ben,belki de hiç tanımadığımı farkettim aslını. Annemin kızlık soyadının ikinci ve dördüncü harfleri gibi her sorulduğunda,afallayıp, küçük harflerle anlattığım sevdanı, şimdi büyük ansiklopedilere değişmeyeceğimi izah ettim kendime... Siyah beyaz bir fotoğraftan gelirken daha az önce, mavilere boyadığın saçlarım için bile pişman olmadığı anladım seni severken. Belki de ben, dik aklıma nasıl sağ salim tırmandın diye düşünürken düştüm en güzel düşlerine, belki de ben ilk kez seni bu kadar fazla ve bu kadar güzel sevdim.... İşte bu yüzden hayat yazıldığı gibi okunuyor ama söylendiği gibi yaşanmıyordu. Bir çoğuna yarı dramatik gelen sevgimiz tam manasıyla bayram yeriydi ve erkencecik gülü vermemiz hep bu yüzdendi... Filiz Punar |
Bir ayarımız yok resmen.
Tebrikler