Dip Mısralar
takla takla bir sessizliğe düşüyorum
bir evin arka kapısı günün ilk ışıltısı ile değirmene gidiyoruz kuşlar da eşlik ediyor mavilikler boyu biraz daha gitsem yalnızlığım oluyorsun unutana kadar anlamsızlığın içinde sevinç kaydıraklar ve göğe değen salıncaklar avutuyor bu vakitlerde sensizliği anlamaya çalıştım haddimi zorlayıp kapılsam boğuluyordum nefesimi zorlayıp unutmak istediğimde uyanıyordum rüyalarına en dip mısralar mırıldanıyor yosun su ve ayaklarım ıslanıyor uzun saçları mutlulukla ışıldayan karanlığa soruyorum bu anı hiç unutmayacaksın değil mi ışık sıkılıp gölgelere gitmek istedi ben yorulunca sen yeniden başlamak istiyordun hayata geçip giden dalgalar gibi hiç hatırlamanı istemiyordum beni sadece iki siyah göz çocuğum karanlık bulutlar geçtiğinde ıslandığım bir de bu amansız yağmurların karışması ağlarken dudaklarımdaki tebessüme. |