Satır arası...
Kaçıncı soluğun gövdesinin...
soluğumu tutmuş, bekliyorum... Nefessiz kalmayı bilirmisin, İliklerimden süzülürken gurbetin. Bu kaldırım taşları, şu sokak lambası el... Dün tenhaya kilitledim geceyi... Suretimi düşürdüm suya... Güneşini verdikten sonra kiraya, Hangi taşdan kayadan çıkarttın, Alın teri hüzünleri. kanamasın diye yaraların, Hangi ucube ıslığın, hüznünü birleştirdin dudaklarında. Saydam teninden akan umudu, Hangi gecenin mimarlarına harç yaptın... Sudaki yüzümün yarısı!! Hayata asılınca başlıyor, Bütün gürültü hileleri. Sen ince çizgilerle düşünün arka kapısını kollarken, Bluğ çağını çoktan geçti, Gülüşümle beslenen iki hüzün cambazı. Ürküyorum, Karanlık Kimliksiz dolaşınca çevremde... Gece simaların saç diplerinde, Rüzğarı kovalarken cesaretim, Korkularımı dünün kuyusunda saklıyorum. Suyun dibine çökmüş, Gözümün biri seyiriyor... Saçılınca göz sularım, kapı arkalarına. Ünlemsiz, hayretsiz bir düşü öldürüyorum, Kuruttuğum satır aralarında. |