Bocalama UstasıBilirim, senin baktığın her yer orman olur Ve sen gülünce Dökülmekten vazgeçer bir ağacın yaprakları -öncesi- Çıkmaz sokaklarda kaybolma korkusu taşıyan bir çocuk gibi Kendimden ve içimden kaçan kelimeleri sahiplenirken ben Sen, utangaç bir kız çocuğunun yanaklarındaki pembeyle Hayal dünyamın duvarlarını boyamıştın Bense toz pembe bir masala aldanmayalım diye Sana siyahı anlatmıştım İnanmamıştın Yeşildi inadının adı ve her yer biraz yeşildi Çünkü sen bakmıştın İnsan sevince bocalama ustası oluyordu nedense En çok bocalayana en çok seven ödülü vereceklerdi sanki Ben senin adını önce düşünür, sonra düşünür Sonra belki bir kez daha düşünür öyle söylerdim Adının harflerine layık çıksın diye sesim -sonrası- İnce sesli şiirlerde özne olacak kadar naif olsun istedim bu sevgim Ama seslendirmeye kimsenin kıyamadığı Seslendirmeden önce düşünülen, sonra tekrar düşünülen Sonra... Neyse bunları geçelim Nasıl seslendirilirse seslendirilsin ben hep bir ormanı düşüneceğim En sevdiğim çiçeği çizeceğim sana sebepsizce O çiçekten en güzel tacı sen yaparsın diye En güzel sen saçlarıma yakıştırırsın diye Ardından bir sandıkta saklayacağız seninle aşkı Belki de eskimesin diye Bilirim, eskimez kelimeler senin sesinin içinde Ve sen sustuğun için Yazılmamış bir şiir, belki hasrettir şairine |
Her zamanki gibi yine çok duygulu bir şiir okuttunuz...
Tebrik ederim…
......................................... Saygı ve selamlar..