Cehennem çığlıklarıAnlamını yitiren kelimelerin efkârıyla raks eden gece dansçılarıdır onlar şu kuşlar yahut şahitleri için açılan kapılardan içeri giriversen ateşin etrafında pervane olmuş ölüleri göreceksin kuşkusuz unutma diye boynuna kopan kirpiklerimden gerdanlık yaptım acı bir süre meselesidir kıyamet kopacak ve bizim için yenisi başlayacak yokluğundan alınacak ders ile sonsuza kadar nasıl böyle dönecek çılgıncasına atom çekirdekleri nasıl parçalanırmış insan içinden dağ nasıl un ufak olur aşktan çöl nasıl okyanusa dönermiş bileceksin çünkü gümüş tabakam göz yaşımla karardı bu gece mabedinin sokağında kösteğimin zincirine dolandım uyudum uyandım aynı acı örümcekler cansız kelebekleri toza bulayıp ağları yerine kendilerine sarınca kurtulduklarını zannettiler yalnızlıktan oysa ruh canın yoldaşıdır gidince dönmez benim de içimde sarıldıklarım tas tamam öyledir hülasa akıl almaz gönül alır bu bedeli de ister istemez ödeyeceksin çıldırmak çok eski bir yanılsamadır aslında daha çok dinginleşir insan beyninde kendinle konuşur gibi konuşursun Tanrınla esriktir ateşin harından başın yaşamak bu anlamda eskilerin masalından bir bağdır ki alabildiğine mümbit güzel verimli her gelen gidenden bir salkım alır ve bir sonrakine uzatır kimi dilinden verir kimi ömründen kimi ise dudaklarında mayaladığı haramı saklamadan kıyıda köşede haramilerin gözlerinin önünde küplere doldurur merak etme o köprüler de yıkılır sen hala ölümsüz olduğunu düşüne dur kaç lahit kırılmıştır saysak kaç put yerle yeksan olur zamanla neticede sonsuzluk fikrinde eyyamcılarla dolu bir harabesin dünya yıkıl yıkılabildiğin kadar işte şimdi sen de Tanrının karşısından milyarlarca firavunun içinde keyifli bir Musa olmak neye yarar ki Lut gölünden acıyla Sodom dağına bakan o kavmin çığlıklarıyla yeniden yeniden doğacak olduktan sonra |
Her zamanki gibi yine çok duygulu bir şiir okuttunuz...
İlk emir OKU ile başlar…
......................................... Saygı ve selamlar..