6
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1265
Okunma
Bakıyorum da ne ruhu var sokakların, caddelerse umarsız
Kediler bile bezginler,yüzler solgun,...hayat ölü
Yıllardan bir hayli öncesinde,burası Hamamönü
Ve Ankara`nın o tarihî evleri,...cıvıl cıvıl. hayat dolu.
Yerden yükselen toprak, kamaştırırdı aniden gözleri
Hızla geçerdi kontrpedal bisikletliler,bakışlarsa ileri
Beklerdik sıramızı mütemadiyen bir yarım saat,
Ayaklar kesilirdi yerden, pedallarsa son sürat...
Hey gidi Hamamönü; çocukluğun, gençliğin esintileriyle
Halamın ve kuzenlerin tebessümleriyle örüntülü
Rahmetlinin (eniştem) kalender ve bir o kadar da mutlu
Sokaktaki kedilerin, yabanî güvercinlerin de umutlu
Hayatın henüz capcanlı, heyacanlı ve atarlı zamanları
Akşamlarıysa, o beldenin sakinleri,doldururdu cumbaları.
Bakınız ki ne kalmış o yaşayan semtten geriye hüzünle
Evler bedeli ödenemez olmuş, çünkü birer müze
Şansınız varsa eğer,oteldir kimileri,
Sormayın hala evini, kaderi meçhul fakat, halan ayakta ve dipdiri...
Biz mi koşuyorduk hayatın içinden bilmem
Ya da hayat hızlıydı da bizi mi sürüklerdi yoksa
Neden sustu eski plaklar, nerde tebessümlü konu-komşular
Alsam o zamanlar elime bir sazı, belliki çalamam
Şimdi inletsem de sazımı, neşemi bulamam, bulamam.
Paslı tekerlerden çıkan neşemi aradım geçenlerde
Kilidi vurulmuş kapısına duruyor aynı yerinde o eski ev ve harabe
Belli oluyor kaderi anlıyorum, içliyim,kızgın ve üzgün
Tekamülü bu ki hayatın, o dahi dönecek şatafatlı bir otele...
Dile gelseydi o sokaklar, kaldırımlar,küskün duvarlar
Neşemiz doruklarda, markasızdı ayakkabılar, toplar,çantalar
Damarlardan sızardı mutluluk, yorgunluk ve terle karışık
İnsanlar yaşardı gerçekten, hepsi bildik, tanıdık
Ne soran oldu bizleri orada, ne yadırgayan
Anlaşılan el değiştirdi zaman ki, o olmuştur bir gardiyan.
Bakınca duramadım yine cumbasına o evlerin
Dile geldi birden sanki, komşulardan o sohbetin
Arada kaşık sesiyle inceden şıngırtıların,meşrubat şişelerinin
Ve telveli içilen kahveler,sohbetse derinine gecelerin
Göz kırparken yıldızlar, serininde erişirdi vaktine sabah ezanının
Bizse uyurduk bir dizin üzerinde, masalsı bu hayatın zirvelerinde.
Ne cumbalar ses veriyor neşeyle artık, ne ışığı var evlerin
Ölümün yüzü değmiş gibi loş ve ruhsuzdur şimdi sokaklar
Ne cevher gözüyle bakılan liseliler, ne de işçiler
Sokağın köşesinde mazbut ve hepimizin sahiplendiği bakkaliyeler
Nostaljisi oldu geçmişin bunlar, sanki yok gibi
Her geçtiğimde sızlar yüreğim buradan, yaşarım geçmişi...
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (6)