Bakma durup ses etmediğimesen diye çağırdığıma bakma giymesini bilmedin ’sen’ hırkanı bir bakışla olunmaz derviş kesikse gönül suları adım attığın yer taştır, çakıldır bendedir kopardığın güllerin ahı sol yanını tartmadığın terazi kimseye açılmayan o ipek perde yarasından damlayan ahı Leyla’nın sana batıramadığı çengelli iğne bakma durup ses etmediğime her çiçeğin başkadır rengi duruşu mavi bakışıyla güler mine çiçeği eline aldırır kokusu karanfilin beyazın hasıyla güler papatya rengim mordur gölgen güneşim ayağında yuvarlanan taş gibi kum olmam içime işlenen kıştan en parlak mücevher ki umutlarım yarına mayıs gülünü açar olur da bakıp geçersin.. 03. 05. 2019 / Nazik Gülünay |
her çiçeğin başkadır rengi duruşu
mavi bakışıyla güler mine çiçeği
eline aldırır kokusu karanfilin
beyazın hasıyla güler papatya
rengim mordur gölgen güneşim
ayağında yuvarlanan taş gibi
kum olmam içime işlenen kıştan
en parlak mücevher ki umutlarım
yarına mayıs gülünü açar
ne harika bir şiir böyle
efendim
şahsına münhasır güzellikleriyle
saygımla