BİRAZ DÜŞÜNDÜM VE
biraz düşündüm ve
sagopa vasiyet introsu eşliğinde aynı sözlere eşdeğer kelimeler dökmek istedim her iniş çıkışı bir hüzne döküp klavyemden rasgele ansızın rötuşlarla hayallerinden vazgeçmiş ve dizüstü çöküp ve sedef boyunlu bir kız çocuğu bakışlarla bilgisayarıma biraz daha eğildim kafam mı güzel yoksa bu ben miydim? açıyı 120 ye getirip daha hassas sözleri az önce tane tane bu müzik eşliğinde girdim ve ohh! sanmayın ki bir gariplik var bu işte ne olursa olsun güzel bitirmeliyim finişte değmeyecek kişilere değerli sözler sarf etmeden nöbet geçiren benliğime haksızlık ederek sizden zaten zerre bir iyilik beklemeden ıssız sessizliğin karanlığına hükmederek ve tüm aşklardan ansızın yüz çevirerek gitmeliyim bu sağır diyarlardan kendimi tüm insanlardan gizleyerek bir daha dönmemek üzere bu dünyadan siz söyleyin! daha nasıl olur? daha nasıl olur sizin için yapılacaklar artık sizin için bir karşılık doğurur yüreğimde ki bu intro haykırışlar değmeden vicdanlara kaybedişim insanlar tarafından hep mi unutulur? ve geleceğimden onlar için vazgeçişim gün gelir de bir gün karşılık mı bulur? daha kaç kez ölmeliyiz sizler uğruna her dirilişte bir ok yiyerek yol alırken sabahın olmadığı bir şafak soğuğuna isteksiz, her gün her saniye uyanırken savaşı kazandığım çileli zafer doruğuna yalnız başıma emekleyerek çıkarken dönüp bakar mıyım o boş suratlara. evet son dizelere girerken demek istediğim dinlerken insanları sakın başınızı eğmeyin ne kadar çok olsa da karşılıksız sevdiğim sevmek bir yere kadar ve sadece bunu bilin |