Leydime Mektuplar
Bazen düşlerim bilinmez hisleri
Yüreğimdeki sızıntı tek varlığım, dünyevi… Beni çıkartan beyaz yumuşaklığa bulutlardaki Elim acıyor dokundukça o boşluğa sensizlikteki Ağlarım geceleri aralarım gönül yordamıyla Aralarım pencereyi ve o yıldızların altında Seni düşlerim değilsin lakin yanımda Bendim bekler geçmesini zamanın hüsranlıkta Zevahirinde kuşkusuz martılar baş kaldırmış Gözlerim yorgunluğunda tüten dumanmış Karalığından yorgun dumanı delen gözlerindeki parıltıymış Ve gönül şöleninde kadehler o efsunkâraymış Öncesinde ne bir dudak nede bir ağzım var Benim rengimde yok ellerim havadalar Havadalar açık, süsler etrafı uçan martılar Kaçışları hele duysan yağmurdan o zamanlar Ellerim ne damla nede bir tüy bekler O vakit ki sessizlikte ağzım düğümlüler Gönlüm, düğümlerin bildiği bir düşman diler Düşman sanılan o latife ister bu eller Gitsem mütemadiyen edebi kokuların haşmetine Koklasam… saçlarından da dokunsam tenine Zarifliğinden his hissinede yeğin bedenime Tebessüme sinen ince beli yokmu daim arzumla el ele İşte o hep devadır tutkuma, haddizatında… sıcak kalbime… |