İki tüccar tanırım;
Biri Erdoğan,
diğeri altın için Truva’yı kazan
Şiliman(*)

Biri bilinçsizce
"Şiliman Yarması" adını alan yarığı ile
yarar tarih tabakalarını,
Truva’yı Truva yapan.
Diğeri yabancılara kazdırır Kaz Dağları’nı,
Homer’in "Binbir Pınarlı Cennet İda" topraklarını,
altın çıkan
vede derdime dert katan.

Biri bulur Truva’da
Kıral Piriyam’ın hazinesini,
kaçırır Almanya’ya.
Diğeri ise altın ve servetini
yatırır yurt dışına!
İki diplomasız tüccar tanırım; Biri Şiliman,
dğeri Erdoğan.

Biri;
Kıydıysa sana-bana, Truva’ya,
bulduysa hazinesini,
çaldıysa-kaçırdıysa,
maske-takı ve mücevherleri;
"- Alman’dır!" derim,
yanlızca küfr’ederim.

Diğeri;
Rüşvetle, kayımla, haksız ruhsatla
makkap-dozer-bagayla Kaz Dağları’nı oydurduysa,
Altın cevherini Arsen-Nitrat-Kimyasal Tuzla arındırdıysa,
onlar altını aldıysa, zehirli posa bize kaldıysa,
ziyan olduysa gözelim ormanlar, ülkemin soluduğu hava,
talanla-yalanla bozulduysa dünün oksijen deposu,
nitrat-sidik-tuz tadıysa bugün Bakır Çayı’mın suyu;
"- Bulunur elbet sorumlusu."
derim,
bu diplomasız tüccarlardan birinin
Türk olduğuna şükr’ederim.

(*) Schliemann yazılır "Şiliman" okunur. Diplomasız Alman Arkeoloğ Şiliman 1871 yılında yaptığı Truva kazısında Kral Priyam’in hazinesini bulmak için tarih tabakalarını 40 metre genniş ve 17 metre derinliğinde bir "Yarma" ile açarak "Ana Kaya" ya kadar iner. 1938 yılında Alman Arkeolog Döffeld ve Biegen’in vede 1988 yılında Profösör Manfred Korfman Osman Hoca’nın bilimsel çalışmalarıyla bugünki Truva haklı olduğu tarihine kavuşur.