SOYLU BİR YENİLGİYİM...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Yarım ağız büyüyor sevinç Her sarnıcı ayrı ayrı ihya eden Yüzüme çarptığım bilumum su zerresi Yine çapası kayıp bir tümleç gibi Her ayrık simge Ar damarım olmaya mahkûm şanlı bir tahliye. Göğün kopan feryadına yatkındı dilim; Dilsiz geçen ömrün koçanını serptim yem diye Kuş sürüsünden ayrı düşmüş miladımla Kuşku barındıran yadsınamaz yüreğime Son bir şans veren kaderin İstifli gölgesinde Hıçkıran Kuş kondurduğum doğrularım kadar Ayan beyan içimdeki tetikli hale. Sonrasını maruzat sunmuştu madem Taziyelerini aldı öğüttü matem: Aşkın bam teline hürmeten Beylik bir mizaçla Çemkirdi deryalar Aşkı şartlı tahliye eden Yorgun kelamdan kaldırdı başını hâkim: Belli ki; o da özlemişti adaleti. Sehven yenik düşen her korda Saklıydı hüviyet: Namert bir elemden nasiplenip de yürek Bağdaş kurdu aksanında şehrin; Sevi dilinde iki ayrı yaka Kavuşmak nedir bilmez ne de olsa! Hele ki üstünü örtmüşse özlemin tülüyle. Gördü görmesine her bağlacı Kalp gözüne dirayet yüklendi Tanrının hicvinde Kaynadı kazan yürek hamdı nasıl da pişti, Demezler mi, anam babam? Zar tutan isyandan mesul değil mi bunca yalan? Açılan kapının ardından su döktüm Umut olsun diye Ve tanıklığında gizemin Açtım ellerimi Sonların kabulünde Başladım her kırık tekeri onarıp da Düştüğüm yollarda Bir su yatağına rast geldim Gecenin sönük ferinde Kaybolan haznesinde umutların Kanayan her yaraya tuz basan Esefin kılcal damarlarında Çağladım. O esintide yamulan imgelerimi aldım ve okşadım Şiir diye öpen yüreklerin kanadına kondum ansızın: Meylettiğim her yeminde Bir bir sundum dileklerimi. Metazori olmayan yürek dilinde Kovdum öfkesini eşrafın Yan bastı kelaynak kuşları: Öğüttü içimdeki hüznü Savaşçı yel değirmenine öykündüğüm Mademki yüreğin zaferiydi Her çöktüğüm mezar taşında Nasıl ki rast gelmedim ismime: Sıramı savmamıştım belli ki. Külliyen zarar olduğunu biliyorum; Kuşların saltanat sürdüğü mahrem’in kıyılarında Şehla bir bülbül olmanın zararı ne ki? İklim sayacında bir garip mevsimim: Aklın ifşasında sert değildir sözüm; Özüme binaen içli bir serzenişin de güftesinde Nakşeden bir nota benzeri elem’im: Aşkın da hicabında bir nefes daha içime çektiğim Hayat busesinden nasiplenen fakir benliğimin Cefasına yenik Sefasını asla özlemediğim bir var oluş şarkısıyım… Yüreğime yakışan aşktır, azizim: Ellerinde şiirin soğuyan bedenime Değen göğün surelerinde Azımsanmayacak bir kabul benimki: Başa gelen ne ise Cennetin arka bahçesine konuşlu Soylu bir yenilgiyim: Her daim mars olduğum mu? Yek gelen düşlerin tebaasında mı yoksa içimdeki Sesin uzamında Bir kör nota Ve boyutsuz gölgesinde baharın Aşkın nazenin tanrısı… İçimin coğrafyasında da erdemli bir yetim: Ne methiyeler dizdiğim Ne de özüme karşı durup Saklandığım filan da yalan değil hani Sakındığım gözümde Konuşlu o iriste Aşkın kör noktası: Zamanın birinde yaşadı işte Şair benzeri bir kelam Ayıklarken tüm ayrık otlarını Kendine rast geldi, diyeceklerini hayal etmenin Gayretine yenik düşüp de Ferinde özlemin Kof falan değil iblisin kâbuslarından kaçan Mazimle baş başa. Lehinde ömrün Tanıklık yapan ne çok angarya Aslında bir süs bitkisi bilirdi yüreğin bahçıvanı beni Ne zamanki sundum ona fermanımı Demem o ki; Demelerine ayılıp bayılan bir çöl çiçeği Zarafeti ile Güneşin zaferini kutlayan Zanlı bir maraza Aşkın kulağından tutup Yâd ettiğim özlem tutarında Nazarı itibariye aldığım Zamansız bir maşuk Yine kul köle rahmete; Yine düşkün aşka ve hüzne… Sarmalında onca kasidenin Yamacıma sığınmış üç beş kelamın da Tozunu alırken yazdım bu şiiri: Eklemlerimde çürük heceler Az sonramla mağdurum, biliyorum: Tarifesi kayıp bir zihniyet belliyorum Yazmaksa mevzubahis Güleç yüzünde baharın Şen bir kahkahaya da talibim hani: Döşünde bilinmezin Reşit olmayı kim bilir ne zaman becereceğim? |
Aşka küstüm
Hep yenik,son yenik
Tebessümün bile
Gerçek değiLdi senin
Kalpse bin parçaya bölük
Yalan yalan söyledi gözlerin
Ellerin
Bir akrep yuvasıydı
Bir hikayeydi seninle kurulan düş
Ve cehennemlerin ortasıydı
Hayallerde seni her öpüş
Siyahı hiç sevmeyen ben
Kara gözlerine mi vruldum!!
Sen mi berrak su idin
Yoksa ben mi yanıldım
Belli ki ölüm yoktu bana seni tanımazsam,,,
Harika şiirine gelsin,,selamlar dost kalem
mutlu akşamlar dilerim