'havlu'insanın inanası geliyor buraya kadar normal bir anomali eğilimiyle sokaktan yüz adam toplayabilirsin gitmek üzere kurulu sonra ayrılmak terk ederken argo olarak sen iyi kalırsın. aynı terane, ama ya daha kötüleri de mevcut haberin yoksa? fark etmez, miadını bekliyordur her ekşimiş gülüş görünüş ten sonrası. iyisi mi melodram olmadan önce çayı demiyle içmeli kirli dairelerden çirkin çocuklar çıkmadan başlamasını beklemeli fırtınaysa yıkabildiği aşk, göğsü çürütebildiği ve faiz ayı geçirebildiği kadar. bir tadı orada erk oluş kendilerini son demin iri kıçlı afeti sananlara selam yazmış önemsiz şahsiyetlerine yığmalı. benim oldukça basit tuzlu, delikli zevklerim tost haliyle yavşaklara, cami bahçesinde avuntu aldanışlarımda başlıyor imamesi yoksa hollywood çekilir 35 mm’lik dijital aksanıyla yalnızca filmdir küvette birikmiş sperm lekeleri şeker tozudur inleyişler sarışın bir yıldızın yaylı kayışı pürüzsüz ciltler dahil edilmelidir yoksa kim silebilir anıları. toz kendiyle büyümeyi seçer. önceleyin başkaydı, daha yağlı, kemiksiz şimdi bir acı ses: ne olduklarını kalıp ayırdığında anlayabilirsin. tıpayı çektim ateşim kırık bir lehçenin figüratif ustaların fırçasında ıslak giyindiği çağın gereklerine uygun yükselirken sen bilmem kaçıncı numarada aptallığı deme çabasında bir elinle tıpayı arıyor bir taraftan aynaya bakarken tanrı bu dünyada sana eskimiş bir havluyla sarılanma cezası verdiğini unutarak acı çekiyorsun. -yeri olmadığı için yüzyıllardır masallar güzeldir ve kapıyı havluyu düşürmeden çekip gidenler. |
soğukkanlılıkla acısını çekiyor gibi şiir,
içini delik deşik eden'e inat.
ve selâm,
iyi olasın hep.