Sukutun Gözleri
sabaha dek anatomisini okuyacak değilim
öyle ya doruklardan aşığı düşerken tekrar edip yukarıya koşmak istersin nafile ay küçük olduğu için dünyadan yer payına düşeni duymak istiyor çerçeveler ak uykuda olanı biteni gösteriyor zeminle tavan arasına sıkışıp daral oldum dar dar böyle sıkı sıkıya tutuşmuşken bırakmıyorsun ya önce çağlayan sonra ağlayan oluyorum dizlerinde kadın gücünü şişirip heybetinin gölgesinde donatır masasını gel de içme susamışken aşka hem biraz annecilik oynamakta ne sakınca var aynı şey değil mi hayatı emzirmek yumuşacık yastıkta heyecanını duyup heyecanlanmak coşkulu bir esintinin sahibi olmakla alakalı olsa bile sukutun gözleri her daim haklıdır. |