KİRAZ AĞACI (7)
Dün
2019 yılı başında akraba ve dotslarıma İstanbul’da 4 günlük bir ziyaret yaptım Kiraz Ağacı’m. İnsanlar yığınlarca, yitirmiş yalanlar insanlığı, her köşeye asılı beton bir anı... İnan, yitmiş-gitmiş insan. Bugünse bir fotoğraf gördüm, internette; Rahmetli Zeki Alasya 19 yaşında, güldüm. Onu o yaşta tanıyamadım Kiraz Ağacı’m. Ama o Hal’oğluyla okumuş Vefa Lisesini, halamda tanır onu, rahmetli. Neyse; Bense; Yozgat İkinci Jandarma Alayı, Bando Bölüğü yazıcısı, "Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı" oyununu oynayacağız. Cenk Güner, oda er, yer yine aynı yer; Deve Kuşu Kabere Tiyatrosu, yine aynı salon-aynı sahne, kırmızı abajurlu yuvarlak masalar... Oyun sonu; Kuliste Zeki Alasya ve Metin Akpınar. O, Hal’oğlumu tanıdı, halamı sordu, -vefa’lı yâr- bense Vefa’dan ayrılma bir hıyar, Vefa Lisesi Marşı’nı birlikte söyledik onla, -hergele makamında- oyunun metnini aldık ve ayrıldık. Oyunu Yozgat’ta oynadık, onu andık. Dün anılara 4 günlük bir göz attım İstanbul’um; Yıllar girmiş araya, yalanlar yığınlarca, her köşeye takılı betonlaşmış bir anı,. Bilsen; Yitmemek için direnen sadece içimdeki çocukluğum, sense çok uzaksın benden İstanbul’um. |
Manzum bir hikaye tadı
Şiirsel bir anı
Susmasın yürek sesiniz
Kalbi tebriğimle