KARA ZURNA (93)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın „Ankara’daki yaşananlar ve gelişmeler gündem belirlemeye devam ediyor. Ayhan Bora Kaplan davası, Sinan Ateş cinayeti ve soruşturmada ortaya çıkan ayrıntılar hem siyaseti hem de kamuoyunun gündemini belirliyor.
Herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Ortada var olan bir gerçek var. Ders almıyoruz. Çok yakın zamanda Emniyet’in, yargının velhasıl devlet kurumlarının cemaat, tarikat veya gruplara teslim edilmesi sonucunda ne yapacaklarını gördük. Şimdi de Ankara’daki en çok konuşulan konu Emniyet’teki “Nurcu” yapılanması. İddialara göre iş öyle boyuta varmış ki bu grubun tahakkümünde olmayan birkaç müdürlük ve şube de grubun hedefinde. Duyduklarım akıl alır gibi değil. Geçen yapılan uyuşturucu operasyonunda dikkatimi çeken bir durum vardı. Narkoçelik-17 Operasyonu’ndan bahsediyorum. Operasyon sonucunda 1 ton metamfetamin ele geçirildi. Operasyon ayrıntılarında “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nce yapılan çalışmalar sonucu; Kâğıthane ve Beylikdüzü ilçeleri ile Ankara’nın Güdül ve Gölbaşı ilçelerinde 10 ayrı adres ve dört araca düzenlenen operasyonda...” deniyor. Bir şey dikkatinizi çekti mi? Yani İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Ankara’da operasyon yapıyor. Peki Ankara Emniyet Müdürlüğü ne yapıyor? Ankara narkotik şubenin de yaptığı operasyonları biliyoruz. Ancak Ankara Emniyet’inde yaşanan değişiklik sonrası aksayan bir durum mu var?“ (Sayın Yazar Murat Ağırel’in 4 Haziran Salı günü Cumhuriyet Gazetesi’ndeki köşesinde yayınladığı EMNİYET’TE NELER OLUYOR ? adlı köşe yazısının başından alıntıdır. Yazının tamamını okumanızı öneririm.)
Bir berber
bir berbere; „Bre berber, gel beraber bir berber dükkanı açalım.“ demiş. Peki bu berberler hemşehri miymiş? Hayır; Görevlerini yapanlar İstanbul‘lu diğerleri Ankara’lı Nurcu, polis vatandaşlar ve birde Adıyaman’ın bir köyünde Menzil Holding adlı bir tarikat var.(*) Peki ya birader hepside berber! Nedir bu Nurcu’ların kendine özgü traşı, kendi tarikat üyelerini kollayışı; „İstanbul’da her saça göre tarak, Ankara’da Nurcu başa göre fakat. „Cemaat, Cemaat!“ dediniz, bir Düzen‘i yok ettiniz, peki neden yeni bir Düzen gedi birinin yerine şimdi? Daha ne sokmalı ki gözünüze, gerçeği görebilesiniz diye, daha neler yazmalıyım ki, anlayasınız benim şiirimi? Küfretseniz, kızsanız, hatta kalemimi bir yerime soksanız, kafamı yarsanız yada, yerden-göğe dek haklısınız; Haketmişim ben hepsini meğer, SİZ UYANIN YETER! Ay halime, vay halime, Kara Zurna hayaline; Hain İmam Cemaat’i Naşibend Menzil‘i Nurcular, Süleymancı’lar… Birini Pensilvanya’da yok ederken, meğer ülkemde mantar gibi türemiş diken. (*) Adıyaman’ın Kahta ilçesine bağlı Menzil köyü, Nakşibendi tarikatının Halidiyye koluna bağlı Menzil cemaatinin merkezi olarak biliniyor. Köyde cemaate ait lüks konutlar, cami, AVM, site ve alt yapı hizmetleri bulunuyor. Ayrıca köydeki tüm kamu görevleri de cemaat üyelerine emanet edilmiş durumda. Bu durum, köyün; „Kurtarılmış bölge“, “Menzil Cumhuriyeti” ya da “Menzil Belediyesi” olarak adlandırılmasına neden oluyor. ( İnternetten alıntıdır) |