KÖSTEKLİ SAAT...Bir minnet terennüm eder göğün Sarmalı; Hâkimiyeti hangi yıldızda saklı ise Hep ama hep g/öğün arası Saklı işte tümden gelen coşkunun mimarı O Mihriban, Şakıyan hecelerin bam telinde; Ar bildiği güftesi ömrün… Varla yok arası neşesi Billur bir rüyayı tasfiye ederken Ocağın lehçesi: Kar’a bandığım mevsimin barınağında İri kıyım bir adam Yine zaruri bir fedai İçimdeki ezikliğin güftesi: Zamana karşı ve yazmaya durduğum Temennilerin fiyongunda Sapsız bir balta: Ne efkârın sarmalı Ne de içimde saklı o hümayun… Saklı nidalar Aklar alnını Yüzü kışa dönük baykuşun rahminde Hep eza, hep sezgi, hep de serzeniş yüklü Zamansız ölümleri teyit eden yorgun Azrail Oysaki aşkın mimarı değil mi ki Meleklerin ederi; Bir gülücük konuşlu yüzünde cahil imlerin Ve tehditvari yükümler; kırpar da kırpar gözlerin Şehla diktalar Yongası mı yüreğin hep farklı farklı? Köhne mahlaslar fink atar Şiirlerin beli bükülür Kükrer içimdeki aslan Bense kedi büyüklüğünde bir ceylan Arpacı kumruları üşüşür başıma Bir de metanet dillenir Merhameti istifler Tanrı her ezan vakti: Aşkla yıkarım ben ölülerimi; Aşka büyüdüm madem Aşkla şakıyan bir cetvel elimdeki: Dünümde mahzun bir yanım Yarına katıksız hayranım: Günden kaytardığım her mısraı Boyarım boydan boya Tutuklu ruhları da tahliye ederim Sözüm ona… Zabıt memurunun inhisarı Benlik bir eda: Kaparım gözlerimi Kapatmadan yüreğin fenerini Ve boykot ederim tüm fevri hükümleri: Zamansız konuşluyum bu garip asra; Yersiz yurtsuz benim şiirlerim Fellek fellek ararım bir sonraki heceyi: Varsın sussun içimdeki alarm Babamın köstekli saati Asılı işte başucumda. |
alarm sussun
gam sussun
keder sussun
bir sevgi kalsın
aşktan baki kalan
sevdası saklı kalan
kalsın
yanmışım
ne yazar
aldanmışım ne yazar
bir yar var gönlümüzde
bir de seven
ben sustum
onun namı yürüsün
harikasın
tebrikler