son işgâl.. ismi saklı bir köprü üstü dalgın adımları sebebi dün de..?! götürüyor artıkçı kuşkunun sönmüş feneriyle nefretsi duygular şölenine.. ısınmaya çalışan bir kaç kişi vardı renksiz külün başında tam karşımda/ ! görmezden geldiğimi gördü uzamış kızıl saçları.. siyahı giyinmiş gözleri gölgelemişti suretleri kirpiğiyle saklamış iriceydi elmacıkları yüreği dar-aldı uğruna,akıttı giz zamana ser’de sevdayı ben’imi ses-size almıştım//bilinç-sizce sürmüştü bahtına karayı öyle demiyordu düşleri narsist yorumlardan kaçarken.. hafif tozlu bırakılırdı vakitler masanın kenarına sohbeti suallerde arayan septik aşkın hükümlüsü hem gardiyan bana düşen cürmün kalibresi ilk elin tutuşumda geçen saniye kadar mesafesi ve itiraf bekçisi terk ediyor olay yerini ! rüya günlüklükleri varlığına soğuk bir lehimdi ? hayallere kurgulanan biri sevilir mi ? çağırdığında yanına beni inanın sevinçten delirmiş gibiydi bir kadın dı/ ilk ânda sözyaşı can kırığı olmasın dı uzun bir sahildi denizse masmaviydi fakat yarın duygusu hâkikat değildi bir ay sürmedi-yine delirmiş gibiydi..hırçın, bıkkın dı ve vedasız gitti rüyaları gibi !! yazıyorum hafızamdaki karanlık odaya bilsin ki ! O şahıs zihnimi ve şiirlerimi bu- son işgâliydi... .. |